Dumanlar dağıldığında, Abraham Lincoln Hintçe konuşup naneli kokteyl içiyor olacak. | Open Subtitles | عندما ينجلي الدخان إبراهيم لينكولن سيتكلم بالهندي و يشرب نبيذ النعناع |
Abraham Lincoln'un Güçlü kunduzla karşılaşması gibi bir şey. | Open Subtitles | ليس كإجتماعات إبراهيم لينكولن اللذى يعمل بجديّة كبيرة، بعض الشيءِ. |
Ama Abraham Lincoln 21 yaşında olduğumu söylüyor ve o hiç yalan söylemezdi. | Open Subtitles | لكن ، إبراهيم لينكولن هنا، يقول بأني 21 و هو لم يكذب قبل ذلك |
Fakat bizi bunlardan uzaklaştıracak içgüdülerimiz de var; Abraham Lincoln'ün "doğamızın daha iyi olan melekleri" olarak tanımladığı irade, empati ve adalet duygusu gibi. | TED | لكن لدينا أيضًا غرائز بإمكانها ان تقودنا بعيدًا مثل التحكم بالذات والعطف والإحساس بالعدل والتي سماها إبراهيم لينكولن افضل زوايا الطبيعة الإنسانية |
Belki eski dostum Abraham Lincoln bir fark yaratır. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا زميلي الكبير السن , uh, إبراهيم لينكولن يَختلفُ. |
Abraham Lincoln'dü. | Open Subtitles | إبراهيم لينكولن. |
Abraham Lincoln. | Open Subtitles | إبراهيم لينكولن |
Tamam, bu Abraham Lincoln. | Open Subtitles | "حسناً ,هذا الطريقة ل"إبراهيم لينكولن |
Bu, Abraham Lincoln'ün açılış konuşmasından bir söz. | Open Subtitles | إنّها مستوحاة من خطاب (إبراهيم لينكولن) الإفتتاحي |
Evet. Hatırlıyor musun? Abraham Lincoln konuşmasında ağlamıştın. | Open Subtitles | أه , أجل أتتذكر (لقد بكيت على (إبراهيم لينكولن |
Abraham Lincoln gibi giyinmiştik. | Open Subtitles | (ارتديناهم مثل (إبراهيم لينكولن |
Abraham Lincoln | Open Subtitles | (ث: (إبراهيم لينكولن |
Abraham Lincoln | Open Subtitles | (ث: (إبراهيم لينكولن |