Aslında değilim. O benim önceki evliliğimden olan oğlum. | Open Subtitles | فى الواقع ,أنا لست إبنته إنه إبنى من زواجى السابق |
- Don Jackson'u dert etme. Annesi şöyle diyordu. "Benim asıl oğlum öldü." | Open Subtitles | إننى أتذكر أمه حين كانت تقول إن إبنى الحقيقى قد مات |
Düşündüğüm, oğlum. Henüz büyümedi bile. | Open Subtitles | إننى أفكر فى إبنى الذى لم يبلغ سن الرشد بعد. |
Ama oğlumu kaybettim demek istemiyorum... ..çünkü artık bir kızım var. | Open Subtitles | لكنّى لا أعتقد بأنّى قد فقدت إبنى بقدر ما كسبت ابنة |
Geçmişin unutulmaması ve benden sonra oğlumun da onu hatırlaması görevi benimdir. | Open Subtitles | بعث الله لى أن الماضى لن ينسى و بعدى إبنى سيتذكره أيضا |
Siz ne hakla buraya gelip Oğluma suçlu muamelesi yaparsınız? | Open Subtitles | من تظن نفسك لتجىء إلى هنا وتعامل إبنى مثل المجرم؟ |
Küçük oğlum bana başka bir şekilde anlatmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاول إبنى الصغير إخبارى بهذا بِعباراتٍ مُختلِفة. |
oğlum meşhur cinayetlerinden sonra eve gelince... kıyafetleri kir içindedir. | Open Subtitles | حينما وصل إبنى إلى المنزل بعد واحدة من جرائمه المشهورة كانت ثيابه ملوثة بالدماء |
Mutlu ve zengin olacaksınız sonra da sen, oğlum, sultan olacaksın. | Open Subtitles | و ستكونين سعيده و موفقه و حينها سيكون إبنى... ستصبح سلطان |
Beni dinle, oğlum için derhal tıbbi müdahele lazım. | Open Subtitles | إستمع إلى .. إبنى يحتاج عناية طبية فى الحال |
Beni oğlum yaşını doldurmadan önce tahttan indirmeye kalktın. Bu hainlik. | Open Subtitles | لقد حاولت تنحيتى قبلن أن يكبر إبنى إنها خيانه |
oğlum, doğduğu günden beri her sene check-up yaptırdı. | Open Subtitles | إبنى لديه فحوصات طبية نظيفة كل سنة منذ اليوم الذى ولد فيه |
oğlum bile ondan daha bilgili. | Open Subtitles | لأن إبنى ذو الـ 17 سنة لديه خلفية علمية أكثر منه |
- Ve bu nedenle oğlunu da kaybettin - oğlum bir seçim yaptı | Open Subtitles | . هذا تقريباً كلف إبنك الكثير . إبنى إختار هذا |
Hepinize benden sonra Seung Jin'in varisi olacak oğlumu tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | الشخص الذى سيُصبح مستقبل و وريث سيونغ جين سأقدم إبنى لكم |
Musa'nın oğlumu öldürmesine izin verdin. Hiçbir tanrı onu getiremez. | Open Subtitles | أنت تركت موسى يقتل إبنى لا يوجد إله يمكنه أن يعيده |
Musa'nın oğlumu öldürmesine izin verdin. Hiçbir tanrı onu getiremez. | Open Subtitles | أنت تركت موسى يقتل إبنى لا يوجد إله يمكنه أن يعيده |
Sonra sayfayı çeviriyorum ve kendi oğlumun bu kargaşaya katkı yatığını görüyorum. | Open Subtitles | بعد ذلك كان على قلب الصفحه. ورؤية مساهمة إبنى فى هذه الفوضى. |
Ne zaman gözlerimi kapasam oğlumun o günkü halini görüyorum. | Open Subtitles | كل مرة أغمض فيها عينى أرى إبنى فى ذلك اليوم. |
eğer Oğluma herhangi bir şey olursa, ben seni lime lime ederim. | Open Subtitles | إذا حدث أي شئ إلى إبنى أنا سأقطع من جسمك |
oğlumla aramızda nadir bulunan olağanüstü bir sevgi ve güven vardı. | Open Subtitles | لقد كانت بينى و بين إبنى علاقة نادرة و رائعة من الحب و الثقة |
- İyi geceler evlat. - İyi geceler baba. | Open Subtitles | ليلة سعيدة إبنى - ليلة سعيدة أبي - |
Musa'nın tanrısından daha güçlü olduğunu göster ve onun oğlumdan aldığı hayatı bana geri ver. | Open Subtitles | إظهر لى أن لديك القوه الأعلى من قوة رب موسى و أعد الحياه التى سلبها من إبنى |
Size para vereceğim, ağzımı kapalı tutacağım. Tek istediğim çocuğum. | Open Subtitles | سوف أعطى لك المال ، ولن أتفوه بكلمة كل ما أريده هو إبنى. |
Sen de benim oğlumsun ve seni hep seveceğim ama sen bir ayyaşsın, canım arkanı topladığım için de bundan ben sorumluyum. | Open Subtitles | أنت إبنى و سأظل أحبك للأبد لكنك ثمل يا عزيزى |
Ah benim salak evladım. | Open Subtitles | . أوه ، إبنى السخيف |