Dürüst olmak gerekirse, onu etkilemeye çalışıyordum, bu yüzden birazcık beyaz yalan söyledim. | Open Subtitles | لأكون صادقاً، فقد كنت أحاول إبهارها لذا قلت أكذوبة بيضاء |
Bu arada, dün gece etkilemeye çalıştığın kız var ya, bil bakalım babası kim? | Open Subtitles | بالمناسبة، تلكَ الفتاة التي كنتَ تحاول إبهارها ليلة أمس، أتعرف من والدها؟ |
Benim etkilemeye çalıştığım kız daha çok at ve faytondan hoşlanan bir tipti. | Open Subtitles | الفتاة التي كنت أحاول إبهارها كانت ميّالة أكثر للعربة التي يجرّها حصان. |
Sorun şu ki, onu etkilemek için güçlerimi kullanmaya çalıştığımda beynim çalışmıyor. | Open Subtitles | و الأمر أنّي حينما أحاول إبهارها بقدرتي فعقلي .. يتوقف عن العمل و حسب. |
- Onu etkilemek istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد إبهارها |
Birisi onu gerçekten etkilemeye çalışmış. | Open Subtitles | كان هناكَ شخص يحاول إبهارها بشدّة، |
Ama Tia'yı etkilemek gerçekten zordur. | Open Subtitles | ولكن (تيا), صعبٌ إبهارها للغاية |
- Onu etkilemek istiyorsun, değil mi? - Evet. | Open Subtitles | تريد إبهارها |