Kafanda bir şey mi var yoksa yeni giysilerinle beni etkilemeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل يدور شيئًا ما بعقلك أم أنك تود إبهاري فقط بمواضيعك الجديدة ؟ |
Çuvalladığını itiraf eden bir adam günün her saniyesi ne kadar mükemmel olduğunu söyleyerek beni etkilemeye çalışmayan bir adam olmanla. | Open Subtitles | رجل يستطيع الاعتراف بأنه أخطأ و ليس من يحاول إبهاري طوال اليوم بمدى سحره و مثاليته |
Eğer beni etkilemeye çalışıyorsan, dinazor avcısı muhabbeti yeterince etkileyici. | Open Subtitles | ،أتعلمين، إذا كُنتِ تُحاولين إبهاري كونكِ صائدة ديناصورات .فهو شيء مثير للإعجاب |
Fakat sonra 200 dolara beni etkilemeyi başardı. | Open Subtitles | أعطاني 200 دولار إكرامية ليحاول إبهاري. |
Örgütümü etkilemek istedin ama başarısız oldun. | Open Subtitles | وددت إبهاري بغية الانضمام لمنظّمتي، وفشلتَ. |
Beni etkilemeye çalışıyorsunuz ama ben siz ya da sizin gibiler gibi kolay kolay etkilenmem. | Open Subtitles | أنت تستمر في محاولة إبهاري لكني لا أنبهر بسهولة مثلك من نوعك |
Beni etkilemeye çalışmıyorsun. Kendin gibisin. | Open Subtitles | فأنت لا تحاول إبهاري. |
Beni etkilemeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | . أنت تحاول إبهاري |
Bağlılığın beni etkilemeye devam ediyor Al Sah-him. | Open Subtitles | وفاؤك يتابع إبهاري أيّها (السهم). |
- Beni etkilemeye mi çalışıyorsun Günther? - Hayır. | Open Subtitles | تحاول إبهاري يا (غونتر)؟ |
- Tesekkür ederiz Dr. Wells. - Beni etkilemeyi hiç kesmiyorsun Caitlin. | Open Subtitles | حسنُ، لا تتوقفين عن إبهاري يا (كيتلين) |
- Teşekkür ederiz Dr. Wells. - Beni etkilemeyi hiç kesmiyorsun Caitlin. | Open Subtitles | حسناً، لا تتوقفين عن إبهاري يا (كيتلين) |
Bay Bray, yeni sevgilinizin saatini tamir etmek onu etkilemenin harika bir yolu olabilir ama burada işiniz beni etkilemek. | Open Subtitles | يا سيد (براي)، أفهم أنّ إصلاح ساعة حبيبتك الجديدة قد تكون طريقة رائعة لإبهارها... لكن هنا، عملك هو إبهاري. |
Beni etkilemek için ne söylersin. | Open Subtitles | حاول إبهاري |
Bana hoş görünmeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | أتحاول إبهاري , يافتى ؟ |