Bırak bebekleri öldürsünler, kafalarla polo oynasınlar ve komşularına işesinler. | Open Subtitles | إتركهم يذبحوا الأطفال , يلعبوا العصا والكرة بالرؤوس ويتبولوا على جيرانهم |
Senden hoşlanmıyorlar. Onları rahat Bırak. | Open Subtitles | انهم لا يحبونك إتركهم وحدهم |
Onları hemen Bırak, Rollins. Seninle konuşmamız gerek. | Open Subtitles | إتركهم أرضاً يا (رولينز) يجب أن نتحدث سوياً |
Haklı. Onlar sözünü yerine getirdi, şimdi sıra bizde. Bırakın gitsinler. | Open Subtitles | إنهم على حق إن كلمتهم واحدة والآن دعنا نحفظ بعضنا، إتركهم يذهبوا |
Rahat Bırakın Onları, size bir şey yapmadılar! | Open Subtitles | إتركهم, لم يفعلوا لكَ شيئاً |
Bu ikimizin arasında. Onları bunun dışında tut. | Open Subtitles | هذه المشكلة بيننا إتركهم خارج الموضوع |
- Bırak izlesinler. | Open Subtitles | - إتركهم يراقبون |
Bırak Onları. | Open Subtitles | إتركهم هناك. |
Şuraya Bırak. | Open Subtitles | إتركهم هنا |
Bırak Onları! | Open Subtitles | إتركهم |
Bırak Onları! | Open Subtitles | إتركهم وشأنهم |
- Bırak bakalım. - Tamam, harika. | Open Subtitles | إتركهم لي |
Onları Bırak! | Open Subtitles | إتركهم! |
Rahat Bırak Onları! | Open Subtitles | إتركهم لوحدهم! |
Bırakın beni! | Open Subtitles | إتركهم ! تماما |