Tanık dokunulmazlık anlaşması oluşturmak için gerçekten benim erişim kartımı mı kullandın? | Open Subtitles | هل إستخدمت حقًا بطاقة الوصول خاصتي لسرقة وتزوير إتفاقيات حصانة شهود؟ |
Önce gizlilik anlaşması imzalamanız gerekecek. | Open Subtitles | أنت ستحتاج لتوقيع إتفاقيات عدم الكشف |
Aynı zamanda gizlilik anlaşması diye bilinen fikri mülkiyet haklarıyla bağdaşan ve güvenli anlaşmaları içeren, anlaşmaları araştırıyoruz. | Open Subtitles | سنتطرق أيضاً إلى مروحة من العقود المرتبطة بالملكية الفكرية من ضمنها إتفاقيات السرية المعروفة أيضاً بإتفاقيات عدم الإفصاح |
İlk önce 50 farklı ülkeyle anlaşmalar yaptık. | TED | لذا فبداية قمنا بعقد إتفاقيات مع 50 دولة مختلفة. |
- Çocuk için başvurmuş. Bay Louka, anne ve çocuk için uluslar arası anlaşmalar var. | Open Subtitles | إنها قدّمت طلب للولد وهناك إتفاقيات دولية عن الأمهات والأطفال |
- Hepsi gizlilik anlaşması imzalamıştır. | Open Subtitles | -ربما جميعهم وقّعوا على إتفاقيات للسرية . |
Birlemiş Milletler Meclisi'ndeki bu özel günde 117 ülke, Sokovia anlaşması'nı yürürlüğe sokmak için bir araya geldi. | Open Subtitles | في مؤتمر خاص للأمم المتحدة , أجتمعت 117 دولة معاً للتصديق علي إتفاقيات ( ساكوفيا ) |
Sonunda, Vietnam Savaşı'nın ardından, 1973'teki Paris Barış anlaşması'nda onu buldu ve öldürdü. | Open Subtitles | وفي إتفاقيات السلام في (باريس) عام 1973، بعد حرب (فيتنام)... "وجدت (تراسك)..." وقامت بقتله. |
Çin bölgedeki bir çok ülke ile askeri anlaşmalar imzaladı. | TED | وقعت الصين إتفاقيات دفاع مع كثير من الدول في المنطقة . |
Hakkında hiçbir şey bilmediğimiz anlaşmalar yapmışlar. | Open Subtitles | عقدوا إتفاقيات لا نعرف عنها شيء |
Dekker daha önce de anlaşmalar yaptı. | Open Subtitles | (أعني أن (ديكر أبرم إتفاقيات من قبل |