İkisi Fransızmış... üçüncüsüyse Danimarka pasaportuyla yolculuk eden bir öğretmenmiş. | Open Subtitles | إثنان منهم فرنسيين والثالث كان معلم يسافر بجواز سفر دانماركي. |
Benim sadece dört elemanım var onların da ikisi muhasebe, ikisi abonelik için. | Open Subtitles | ليس لدي إلا أربعة موظفين و إثنان منهم يعملان في التسجيل و التوزيع |
Evet, ama onlardan iki tane görmeliydik. | Open Subtitles | بورت: نعم، لكننا يجب أن نكون رؤية إثنان منهم. |
Ben de onları buraya koydum iki tane yumurtadan kaplumbağa çıktı. | Open Subtitles | لذا, قمت بوضعهم هنا.. لقد حان الوقت لفقس إثنان منهم |
Tüm dünya çapındalar, fakat onlardan iki tanesi bir şirketin kazancını düşürmüş. | Open Subtitles | تحدث حول العالم أجمع لكن إثنان منهم قاما بتقليل أرباح شركة واحدة |
6. bölümde iki kişi daha var. | Open Subtitles | يوجد إثنان منهم في القطاع السادس |
karşılığında sana bu horozları veririm. İkisini birden. | Open Subtitles | سأعطيك هذه "الديوك" في المقابل إثنان منهم |
Bazen üçünde de şapka bulunuyor bazen ise ikisi şapkasını düşürmüş. | Open Subtitles | أحياناً يجِد الثلاثة جميعا يَلبسون قبعاتَهم وأحياناً إثنان منهم فقدَوا قبعاتُهم. |
Onların ikisi. - Menzil ne? - 72 metre. | Open Subtitles | قاذفات اللهب إثنان منهم يطلقون النار إلى الخلف |
Sadece dört kadınım oldu. İkisi karımdı. | Open Subtitles | أنا لدي فقط أربعه نساء في حياتي إثنان منهم زوجاتي |
İkisi polis, diğeri eski bir mahkum. | Open Subtitles | إثنان منهم من الشرطة وثالثهم قضى وقته في السجن |
İkisi katildi, 30 yaşına basmadan öldüler. | Open Subtitles | إثنان منهم كانوا قتلة الذين ما تعدوا عمر الثلاثين |
Maktulun son üç yılda dersine girdiği bütün öğrencileri araştırdım. İki tane şüpheli buldum. | Open Subtitles | تفقدت قائمة بطلاب الضحية خلال آخر 3 سنوات و وجدت أن إثنان منهم كانا حدثَين جانحين. |
Bir dakika bekle. Bu kafeste iki tane var. | Open Subtitles | إنتظر للحظة، هناك إثنان منهم في القفص |
sadece 1 pound ağırlığında. Bu yüzden iki tane aldım. | Open Subtitles | يزن باوند فقط لذا أحضرت إثنان منهم |
Dünyada onlardan iki tane var zaten. | Open Subtitles | العالم لديه إثنان منهم بالفعل. |
Çok garip bir kostümleri vardı iki tanesi karşı karşıya geldiğinde, konuşmadan önce sessizce bakışıyordu. | Open Subtitles | لديهم عرف غريب أنه عندما يتقابل إثنان منهم يكون هناك صمت قبل الحديث |
İki tanesi hala pistte bekliyorlar. | Open Subtitles | إثنان منهم ما زالوا هناك في مدرج الطائرات. |
Şimdi, unutma onlar iki kişi. | Open Subtitles | الآن تذكري هناك إثنان منهم وأربعه منا |
Üç kişi beni öldürmeye çalıştı ve sen ikisini öldürdün. | Open Subtitles | الأمر فحسب... أنّ ثلاثة أشخاص حاولوا قتلي، ومن ثمّ... قمت أنتَ بقتل إثنان منهم... |
Süpheliler kaçmaya çalışıyordu ama, iki tanesini enseledim. | Open Subtitles | المشتبه بهم كَانوا يُحاولونَ الهُرُوب إعتقلَ إثنان منهم |
İki tanesinin sabıkası var. Birinin tacizden, diğerinin de alkollü araba kullanmaktan. | Open Subtitles | إثنان منهم لديهم سوابق واحد للإعتداء والآخر قيادة تحت تأثير الكحول |
o nedir? Onlardan ikisi ölüyormu bu günlerde? | Open Subtitles | ، حوالي إثنان منهم يموتان كل إسبوع هذه الأيام؟ |