Evet ya da hayır cevabı olan soruları sorarsan daha iyi olur. | Open Subtitles | سيكون من الأسهل , إذا سألته أسئلة تكون إجابتها نعم أو لا |
Ve onun cevabı benim için yeterli olacaktır. | Open Subtitles | وستكون إجابتها جيّدة بالشكل الكافي |
Bu yüzden size bir kelime daha veriyoruz, bilgisayarın cevabını bildiği bir kelime. | TED | لذا فما نفعله هو إعطاؤك كلمة أخرى، كلمةً يعرف البرنامج إجابتها. |
Yemin ederim, cevabını tüm vücuduma dövme yaptırmak istiyorum. | TED | أقسم لكم لقد وددتُ أن أضع إجابتها وشماً على جسمي بأكمله |
Ve sen yerine bulana dek galiba ikimiz bazı önemli sorulara cevaplar buluruz. | Open Subtitles | و حتى تفعل نحن الاثنين لدينا بعض الاسئلة المهمة لتتم إجابتها |
Kimse cevaplamak istemediğin soruları sormamı engellemeye çalıştığından şüphelenmeyecekti. | Open Subtitles | لا أحد إطلاقاً سيشتبه أن هذا كان لايقافي عن طرح أسئلة لا تُريد إجابتها. |
- Bu, cevaplanmasını istediğim tek soru. | Open Subtitles | ماذا؟ تلك أحد الأسئلة التى أحتاج إجابتها. |
Gerçek mutsuzluk tüm sorular cevaplandığında yaşanır çünkü geriye sorulacak soru kalmamıştır. | Open Subtitles | البؤس الحقيقي إذا كانت جميع الأسئلة قد تمت إجابتها, لن تتبقى أسئلة لطرحها. |
Eğer cevabı konusunda şüphelerin varsa. | Open Subtitles | فقط إذا كانت لديكَ شكوك حول إجابتها |
Öylece ele alacak ve cevabı hemen bulacak. | Open Subtitles | بمجرد أن يستوعبها يرى إجابتها |
Evet. cevabı açık. | Open Subtitles | نعم، يبدو أنّ هذه هي إجابتها |
- cevabı duydun. | Open Subtitles | لقد سمعتِ إجابتها |
İstediği cevabı da aldı. | Open Subtitles | و حصلت على إجابتها |
cevabını bilmek istemeyeceğin soruları sorma dostum. | Open Subtitles | لا تطرح أسئلة أنت لا تريد إجابتها , يا صاح |
cevabını duymak istemediğin sorular sorma. Senin hayatını kurtardım. | Open Subtitles | لا تسألني أسئلةً لا ترغب في معرفة إجابتها |
Aslında yanıtını iyi bildiği bir soru için beni arayıp uzun süre o sorunun cevabını almaya çalışabilir. | Open Subtitles | حسناً، كانت تتصل بي وتسألني عن أشياء كانت تعرف إجابتها مسبقاً |
Akıllı biri olduğunu fark edersem, o zaman aptalca cevaplar vermem. | Open Subtitles | وجدت أن طرح الأسئلة أكثر ذكاءً من عدم إجابتها ببلاهة |
Ardında bir çuval dolusu federal sorular bırakarak ortadan kaybolma niyetindeysen en azından gitmeden önce buraya gelerek cevaplar konusunda bize yardımcı olmalısın. | Open Subtitles | الآن إذا كنت تنوى أن تختفى و تتركنا نحمل حقيبة من الأسئلة الفيدراليية, على الأقل ستأتى و تساعدنا على إجابتها |
Bu sorular Minik Sebastian'ın cevaplamak zorunda olmadığı sorulardı. | Open Subtitles | هذه اسئلة (سباستيان) الصغير لم يجب عليه إجابتها |
Acilen cevaplanmasını istediğiniz yüz bin tane sorunuz varmış gibi. | Open Subtitles | ...تريد لديك مثل مائة ألف سؤال تريد إجابتها حالاً |
Gerçek mutsuzluk tüm sorular cevaplandığında yaşanır çünkü geriye sorulacak soru kalmamıştır. | Open Subtitles | البؤس الحقيقي إذا كانت جميع الأسئلة قد تمت إجابتها, لن تتبقى أسئلة لطرحها. |
Sana evet-hayır soruları sorabilirim; | Open Subtitles | بإمكاني أن أسألك أسئلة إجابتها بالإبجاب أو النفي |