Dinle, Ameliyat olmak istemiyorsan belirtiler bu durumundan çok daha fazla zarar göreceğin uzatmalı bir sürece girileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | اسمع، إذا كنت لا تريد إجراء الجراحة سوف تكون الدلائل أننا سندخل مدة طويلة والتي فيها ستتأثّر أكثر وأكثر بحالتك |
- Ameliyat sıfır yerçekiminde yapıldı. | Open Subtitles | كان لابد من إجراء الجراحة في انعدام الجاذبية |
Ameliyat için vermeniz gereken izin. Okuyup imzalayın. | Open Subtitles | ،الموافقة على إجراء الجراحة إقرأها ثم وقع |
Hayatta kalanların çoğu, katarakt ameliyatı için aylarca beklediler. | TED | انتظر الكثير من الناجين شهور عديدة إجراء الجراحة من أجل علاج إعتام عدسة العين. |
Bu yüzden, eğer ameliyatı yapabilecekse onun yapmasını isterim. | Open Subtitles | لذا إذا كان بإمكانها إجراء الجراحة فأريد أن أبقى معها |
Bir modelin çekim öncesi hazırlığı ameliyata hazırlanan bir hastaya benzer. | Open Subtitles | قواعد عارضة الأزياء يوم التصوير كقواعد المرضى قبل يوم إجراء الجراحة |
Bugün Ameliyat olmalıydım yoksa sigortam masrafları karşılamayacaktı. | Open Subtitles | كان علي إجراء الجراحة اليوم وإلا التأمين لا يغطي ذلك |
Ameliyat yapmayacak olmasının nedeni ise yaşlı olması ve kalp sorunlarının bulunması. | Open Subtitles | لشفاء هذا الرجل وسبب رفضها إجراء الجراحة هو |
Sadece git ve onun Ameliyat yapması için gerekli izinleri al. | Open Subtitles | فقط اجتمع باللجنة كي تمنحها امتياز إجراء الجراحة |
Ameliyat olmaktan ve tiroidimi alınması yerine alternatif metotları ve tedavileri seçmek istedim çünkü Ameliyat sonsuza kadar ilaç kullanmaktı. | Open Subtitles | قرّرتُ أن أجرّب أساليب بديلة وعلاجات بدلاً مِن إجراء الجراحة واستئصال غدتي الدرقية ما مفاده أنني سأتـعاطى الدواء إلى الأبد |
"Orada öylece dikilirken çok komiksiniz," yorumu tipikti ve komik değillerdi, yani Ameliyat yaparken değil. | TED | "أيها الرجال إنكم مضحكون واقفون بالقرب،" كان التعليق النموذجي، ولم يكونوا مضحكين، ليس فى قت إجراء الجراحة. |
ameliyata gerek duyan bir hastaysanız ve uygun bir cerrah yoksa, çok zor seçimler yapmak zorundasınız: beklemek, seyahat etmek ya da hiç Ameliyat olmamak. | TED | إذا كنتَ مريضًا وتحتاج إلى إجراء عملية جراحية ولم يكن هناك جراح متاح، فستكون أمام بعض الخيارات الصعبة، إما الانتظار، أو السفر، أو عدم إجراء الجراحة نهائيًا. |
Hastasın. Ameliyat yapamazsın. | Open Subtitles | بل أنك متعبه ولا يمكنك إجراء الجراحة |
Baypas ameliyatının ortasında ameliyatı nasıl yapacağını unutmuş. | Open Subtitles | وسط عملية لتغيير اوعية القلب نسيت كيفية إجراء الجراحة |
ameliyatı bu sabah yapalım mı o zaman? | Open Subtitles | إذلن هل تريدين أن نُبقي إجراء الجراحة صباح اليوم ؟ |
Ayrıca hiç kesik olmayan görünmez ameliyatlar ve vekâlet ameliyatı yapıyor. İddialara göre binlerce kilometre ötedeki birini, ameliyatı onun sevdiği başka biri üzerinde yaparak tedavi edebiliyormuş. | TED | يقدم كذلك جراحة غير مرئية حيث لا تكون هناك جراحة، وجراحة بديلة، حيث يفترض أن بإمكانه معالجة شخص يبعد عنه آلاف الأميال عن طريق إجراء الجراحة على شخص عزيز على المريض. |
Şimdi de ameliyatı hastanın izni olmadan yapmak istiyorsun. | Open Subtitles | و الآن تريد إجراء الجراحة دون موافقته؟ |
Dr. Grey, senin bu ameliyatı daha güzel bir vücut isteyen birini memnun etmek gibi yanlış sebeplerle olmak istemenden endişeleniyor. | Open Subtitles | -نعم -تخشى د. " غراي " أن تكوني قد قررتِ إجراء الجراحة لأسباب غير منطقية |
Tabii Doktor Hanım. Bugün ameliyata kalkışmamalıydık. | Open Subtitles | حضر، دكتورة. ماكان علينا إجراء الجراحة اليوم، حسنا؟ |