Daha önce gördüğün bir hayvanı gördüğünde, onun bir yırtıcı olma ihtimali hiç görmediğin hayvana göre azdır. | TED | صحيح؟ أي حيوان تراه وقد رأيته من قبل أقل إحتمالاً لأن يكون حيواناً مفترساً عن الحيوانات التي لم تراها من قبل. |
Bu arada, ne kadar zarar verirse kurtulma ihtimali o kadar azalacak. | Open Subtitles | في هذه الأثناء. يقوم بمزيد من الضرر، أقلّ إحتمالاً هو أن يخرج من هذا حيّاً. |
En muhtemel sebep nedir, bana bunu söyle böylece testlerini yapabilirsin? | Open Subtitles | ما السبب الأكثر إحتمالاً لذلك؟ أخبريني ذلك عندئذٍ بوسعكِ إجراء فحوصكِ |
FBI karşı istihbarattan arkadaşlarıma ulaştım, ve dediklerine göre en muhtemel şüpheliler özel şirketler üçlüsü. | Open Subtitles | لقد تواصلت مع أحد أصدقائي فيالمكتبالفيدرالي، وقالوا بأن المشتبه بهم الأكثر إحتمالاً |
Bu sabah kanındaki alkol seviyesine bakılırsa daireye gidip Mary Hansen'ı öldürüp arabasına geri dönmesindense alkol zehirlenmesinden ölmesi çok daha büyük bir ihtimaldi. | Open Subtitles | نظراً لمستوى الكحول في دمّه هذا الصباح، كان أكثر إحتمالاً أن يموت من التسمم الكحولي بدلاً من الذهاب إلى الشقة، وقتل (ماري هانسن)، والعودة مرّة أخرى إلى سيّارته |
En olası ihtimal adadan bir çeşit enfeksiyon kapmış olmaları. | Open Subtitles | القصة الأكثر إحتمالاً إنّه نوع من العدوى -نقل من الجزيرة |
O ihtimali devre dışı bıraktığımı ne biliyorsun? | Open Subtitles | مالذي يجعلك تعتقدُ أنَّني إستبعدتُ إحتمالاً كهذا؟ |
İki kere magnet okuluna gittim ve okul müdürüyle arkadaş olma ihtimali en yüksek kişi seçildim. | Open Subtitles | لقد كنت في هذه المدرسة وصوتوا لي كـ " الاكثر إحتمالاً لاصبح صديقة المسؤول " |
Bir şey olmama ihtimali de var. | Open Subtitles | هناك إحتمالاً عدم وجود شيئاً |
Bu ihtimali de düşünmelisin. Düşün bunu. | Open Subtitles | عليك ان تعتبر ذلك إحتمالاً |
Bu ihtimali de düşünmelisin. | Open Subtitles | عليك ان تعتبر ذلك إحتمالاً |
Evet, kuvvetle muhtemel bir açıklaması vardır mesela sevdiğin birini kaybetmenin travmasından kaynaklanan halisünasyonlar. | Open Subtitles | نعم , هناك تفسير أكثر إحتمالاً مثل الهلوسة الناتجة عن صدمة فقدان من نحب |
Tamam, muhtemel daha fazla bir izahın olduğunu farkındayım. | Open Subtitles | حسناً , أنا أدرك أنه يوجد تفسير أكثر إحتمالاً |
En muhtemel olanını seçtim. | Open Subtitles | إنّما أختار الكلمات الأكثر إحتمالاً |
En olası ihtimal gittikleri adadan bir çeşit enfeksiyon kapmış olmaları. | Open Subtitles | -الأمر الأكثر إحتمالاً إنّه ... نوع من العدوى نقلت من تلك الجزيرة التي زاروها |