birimiz hemen ambulans çağırmalı. | Open Subtitles | إحدانا يجب أن تذهب وتحضر واحداً في الحال |
En azından birimiz olmalı. | Open Subtitles | على الأقل يجب على إحدانا أن تحصل على ذلك |
Ne olursa olsun, birimiz mutlaka küçük düşürülüyoruz. | Open Subtitles | ليخبرها بأنه في علاقة بكلتا الحالتين, على إحدانا أن تشعر بالإهانة |
birimizin hala işinin olması güzel. | Open Subtitles | من الجيد رؤية أن إحدانا لازال لديها عمل. |
ve ikimizden biri onunla evlendiği zaman mutlu olacağız ve asla birbirimizi kıskanmayacağız, öyle değilmi? | Open Subtitles | وسنكون سعيدتان لأن إحدانا حصلت عليه و لن نغير |
En azından içimizden birisi biraz huzuru hak ediyor. | Open Subtitles | على الأقل إحدانا يستحق أن ينعم ببعضاً من الطُمأْنينة |
birimiz sevgilisinden ayrılınca onu teselli edebilir. | Open Subtitles | رما يستطيع أن يواسينا عندما تنفصل إحدانا عن رجل |
Herhangi birimiz yanmadıkça seninle konuşmayacağım. | Open Subtitles | حسناً ، إلا إذا كانت إحدانا تحترق بالنار . مازلت لن أتكلم معك ، ليلة سعيدة |
Bu şekilde birimiz bir kaç günlüğüne giderse diğerimiz endişelenmez ya da polisi aramaz. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة، لو غابت إحدانا لعدة أيام لن يضطر أحد أن يقلق أو يتصل بالشرطة |
birimiz yorgunluktan bayılana kadar devam edebiliriz ya da kılıçlarımızı bırakırız ve diyeceklerimi dinlersin. | Open Subtitles | نواصل القتال حتّى تسقط إحدانا منهكة، أو ننحّي سيفينا وتنصتين لما لديّ. |
birimiz yarın hem yiyecek getirir, hem içki. | Open Subtitles | - إحدانا ستجلب الطعام في الصباح - وستجلب بعض الويسكي ايضاً |
birimiz yarın hem yiyecek getirir, hem içki. | Open Subtitles | - إحدانا ستجلب الطعام في الصباح - وستجلب بعض الويسكي ايضاً |
Dedi ki eğer ben... şey, eğer birimiz acele ofise gitmezse, | Open Subtitles | ...لقد قالت إن لم تذهب إحدانا للعمل بسرعة |
birimiz aklımızı başımızda tutacak. | Open Subtitles | فعلى إحدانا أن تستعمل ذكاءها بحرص |
Babam ve biz varız ya... sence birimiz onun gözdesi miyiz? | Open Subtitles | أبي ونحن ... إن كان يفضّل إحدانا على الأخرى؟ |
Lucy, çünkü birimiz şeyler hakediyor. | Open Subtitles | لأنّ إحدانا تستحقّ أن تحصل على شيء جميل |
birimiz omuzlarından diğeri ayaklarından tutar. | Open Subtitles | إحدانا عند كتفيه ، والأخرى عند قدميه |
- Hayır, ne olursa olsun birimiz pişman olacağı bir şey söylemeden önce çıkıp gideceğim. | Open Subtitles | ولكن أياً كان الأمر، سوف أغادر الآن فحسب... قبل أن تتفوه إحدانا بكلمة قد نندم عليها. |
Evet ama birimizin casus olduğunu düşünmeleri. Bu... | Open Subtitles | أجل ، ولكن مُجرد التفكير ..بأن إحدانا جاسوسة |
Santa Catalina Adası, tekne yolculuğu içeriyor ama birimizin hoşuna gidecektir. | Open Subtitles | كاتالينا، والتي تشمل جولة في القارب إحدانا سيستمتع بها، |
birimizin ayık kalması iyi olmaz mı sence? | Open Subtitles | ربما يجب على إحدانا فحسب أن يبدو كذلك.. |
Yarın bir sınavı var ben ne zaman öğretmeye kalksam, ikimizden biri ağlamaya başlıyor. | Open Subtitles | لديها اختبار غداً وعندما أعلّمها شيئاً ينتهي الأمر ببكاء إحدانا |
Çünkü içimizden birisi geri alınamayacak bir şey söyleyecek. | Open Subtitles | لأن إحدانا ستقول شيئاً لن يسعنا تجاوزه. |