Yıllardır beyin tümörüne anksiyete olarak yanlış tanı koyulmuş üniversiteden bir arkadaşım var. | TED | إحدى صديقاتي من الجامعة، تم تشخيص ورمها الدماغي على أنه مجرد قلق وحسب. |
Bir keresinde, bir arkadaşım, "Senin için bir şey yapabilir miyim?" dediğinde "Büyük bir şey değil; sadece bir beyin isterim." dedim. | Open Subtitles | إحدى صديقاتي مرة سألتني إذا كان بإستطاعتها إحضر أي شيء لي فقلت لها ماذا عن دماغ جيد ليس بالضرور أن يكون فاخرا |
Turnuvada çok fazla oyun geçmemişti ki bir arkadaşım, bana şöyle dedi: "Neden gördüğüm her şeyin makyaj, ev temizlik ürünleri ve diyet reklamları olduğu hissine kapıldım?" | TED | بعد بضعة مباريات من المنافسة، تساءلت إحدى صديقاتي: لماذا يبدو أن كل ما أراه هو إعلانات أدوات تجميل وتنظيف وبرامج غذائية؟ |
Evden taşınmam istenmişti. Çünkü ev arkadaşlarımdan biri durumumu ailesiyle paylaşmıştı. | TED | وقد طلبوا منى المغادرة لأن إحدى صديقاتي اخبرت والديها عن حالتي. |
Ve bir gün, klüpteki arkadaşlarımdan biri beni neden pek sık göremediğini sordu, ve bende ona artık gücümüzün yetmediğini söyledim. | Open Subtitles | ثم في يوم بعدها، سألت إحدى صديقاتي بالنادي لماذا لم تعد تراني مؤخراً و أخبرتها أنه لم يعد بإمكاننا تحمل التكاليف |
Hayır, ama ben lise son sınıftayken, arkadaşlarımdan biri, ponpon kızların lideli seçileceğimi duymuştu. | Open Subtitles | لا, عندما كنت في سنتي الأخيرة في الثانوية إحدى صديقاتي سمعت أنه سيتم تنصيبي كقائدة للمشجعات |
ıki hafta önce bir arkadaşım aradı. | Open Subtitles | إحدى صديقاتي اِتصلت قبل أسبوعين |
Fransız Büyükelçisi'nin kızı eski bir arkadaşım, sizi yalnız bırakayım. | Open Subtitles | ابنة السفير الفرنسي إحدى صديقاتي القدامى سأترككما... المعذرة |
bir arkadaşım konuştuğumuzu duydu ve babana söyledi. | Open Subtitles | إحدى صديقاتي سمعت حديثنا وأبلغت أباكِ. |
Ama sonra, bir gün, marketteydim ve bir arkadaşım, BTN'de birlikte çalıştığım birisi, sırada arkama geldi. | Open Subtitles | و لكن في أحد الأيام ذهبت إلى السوق و عندما دخلت إلى هناك إتصلت إحدى صديقاتي التي كنت أعمل معها في الـ (بي تي إن) ورائي |
Sonrasında, kolejden eski bir arkadaşım Long Island'da doğacak bebeği için hediye partisi düzenliyor. | Open Subtitles | وبعد ذلك تقيم إحدى صديقاتي من الكلية... احتفالاً بحملها في (لونغ آيلند... ) |
arkadaşlarımdan biri bekâr olup olmadığınızı soruyordu. | Open Subtitles | إحدى صديقاتي تسألني عما إذا كنت أعزب |
arkadaşlarımdan biri için. | Open Subtitles | إحدى صديقاتي |