ويكيبيديا

    "إحياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yeniden
        
    • canlandırmak
        
    • Reborn
        
    • diriliş
        
    • diriltme
        
    • dirilişi
        
    • diriltmek
        
    • diriltmeye
        
    • hayata döndürmek
        
    • canlandırmaya
        
    • dirilmesini
        
    • canlandırma
        
    • canlandırıyor
        
    • hayata döndürme
        
    • hayata döndürmeye
        
    Demokratik politikaların yeniden hayat bulması sizden kaynaklanacak, siz derken hepinizi kastediyorum. TED إحياء السياسات الديمقراطية سيأتي منك ، و أعني بذلك كل واحد منكم
    Böyle bir yenilgi tehlikesinde imajınızı yeniden yaratmak için taşıması fazla mı zordu? Open Subtitles هل هناك كثير من الحمل السياسي لإعادة إحياء نفسك على ضوء هذا التراجع
    Kadim bir geleneği canlandırmak adına... tüm hayatımız boyunca... tahtın varisi olacak kişiyi açıklamaya karar verdim. Open Subtitles سنعيد إحياء تقليد غابر، فقررنا تتويج خليفتنا أثناء حياتنا
    Heroes Reborn'da daha önce... Open Subtitles "في الحلقتين السابقتين من مسلسل (الأبطال - إحياء).."
    Tıpkı eski günlerdeki gibi bir diriliş için güzel bir gece değil mi? Open Subtitles ليلة طيبة لطقوس إحياء قديم، صحيح؟
    Bu eski Simerya kitabı garip gömme şekilleri, cinai kışkırtmalar ve şeytan diriltme hakkında yazılarla doluydu. Open Subtitles هذا النص السومري القديم إحتوى على مناسك الدفن الغريبة على التعزيم الجنائزي وممرات إحياء الشيطان
    Tanrının tekinin dirilişi için hayatlarından vazgeçiyorlarmış. Open Subtitles يُضحونَ بإنفسهم من اجل إحياء بعض الألِه؟
    Bügünlerde iyi yardımcılar diriltmek oldukça zor. Open Subtitles يصعب كثيراً إحياء مساعدة جيّدة هذه الأيّام
    Aslan Mührü'nün koruyucusu olan, İngiltere kabinesinin yönetimini yeniden diriltmeye karar verdim. Open Subtitles لقد قررت إحياء منصب مستشار إنجلترا، و حارس خاتم الأسد
    Bizler Fuuma Klanını hayata döndürmek için gücünüzün bir parçası olmak istedik! Open Subtitles نحن عشيرة فيوما نريد أن نحصل على قوتك أملاً غي إحياء عشيرتنا
    Bakacak olursak, 70'lerin başında Hindistan'ın en önemli projelerinden biri köy okullarında temel fen bilgisi dersini yeniden hayata geçirmekti. TED الآن في بداية السبعينيات، أحد أعظم البرامج في الهند هو إحياء العلوم في المدارس الإبتدائية القروية.
    Siyaseti; daha iyi bir dünyanın hayallerini kurma ve tasarlama gücü olarak yeniden canlandırmalıyız. TED يجب علينا إحياء السياسة باعتبارها القدرة على تصور و إعادة التصور و إعادة التصميم من أجل عالم أفضل
    Rüzgar, su ve ateş yavaşça dirildi; sen ve ben uzlaştık, ritmler yeniden uyumlandı, hüzünler yeşillendi. TED فتم إحياء الرياح والماء والنار بلطف حالفنا التوفيق، أنت وأنا، وانتظمت الإيقاعات، وأصبح الزرق خضرًا.
    Baba kız olarak ilişkimizi yeniden canlandırmak için beni yemin törenine götürmek istiyor. Open Subtitles إنه يريد مني أن آخذ تعهد بالعزوبية حتى نتمكن من إحياء علاقة الأب-الابنة
    Bu hâle düşmene neden olan kariyerini canlandırmak yerine seni o klinikte mutlu, sağlıklı ve uyuşturucudan uzak bir halde kendi başına bırakmalıydım. Open Subtitles أنت فعلتها لي كان علي أن أترككِ سعيدة و صحية ورزينة في مركز إعادة التأهيل بدلاً من إحياء المهنة
    Heroes Reborn'da daha önce... Open Subtitles "في الحلقات السابقة من مسلسل (الأبطال - إحياء).."
    Bir bakıyorsunuz ölmüş sonra bir bakıyorsunuz hayatta. diriliş. Open Subtitles دقيقة ميت الدقيقة التالية حي، إحياء
    Bu eski Simerya kitabı garip gömme şekilleri, cinai kışkırtmalar ve şeytan diriltme hakkında yazılarla doluydu. Open Subtitles هذا النص السومري القديم إحتوى على مناسك الدفن الغريبة على التعزيم الجنائزي وممرات إحياء الشيطان
    Buna rağmen güneşin yeniden dirilişi, bahar ekinoksuna kadar kutlanmazdı. Open Subtitles على أية حال، هم لَمْ يُحتفلوا ب إحياء الشمسِ حتى الإعتدالِ الربيعيِ أَو - عيد فصح.
    Mükemmel katili diriltmek için işe mükemmel kötülüğü bulmakla başlamamız gerektiğine inandık. Open Subtitles كنا نعتقد أن ل إحياء القاتل الكمال كان علينا أن نبدأ مع الشر الكمال.
    Elimden geleni yaptım ama bu sanki ölüyü diriltmeye çalışmak gibiydi. Open Subtitles وهكذا, حاولت أنْ اجعله ينتصب بكل الوسائل. ولكن كان الأمر أشبه بمحاولة إحياء الموتى.
    Birkaç D'Haran'ı "Yaşam Nefesi" ile hayata döndürmek için neden o kadar yol gelsin ki? Open Subtitles لما تقطع كلّ تلكَ المسافة ، لتعيد إحياء بعض الدهاريون بزفير الحياه؟
    Kimmer sanatçılarının ülkemizi ve kültürü canlandırmaya çalıştıkları gibi, biz de geleceğe ilerleyebilmek için birçok yol olduğunu gördük. TED في محاولتنا لإعادة إحياء بلدنا و ثقافتنا نجد بأن الطرق لمستقبل أفضل متعددة
    Kardeşiniz Charlie'nin dirilmesini de istemez misiniz? Open Subtitles ألا تريد أيضاً إحياء شقيقك (تشارلي) هو الآخر؟
    Burası vampirleri bir ırk olarak canlandırma fikrini edindiğin yer. Open Subtitles من هنا جائتك فكرة إحياء مصاصي الدماء على هيئة سباق؟
    Kız kardeş, anne, baba. Ölümlerini canlandırıyor. Onlarca yıl boyunca... Open Subtitles أخت، أمّ، أب، "إنّه يعيد إحياء موتهم، عقداً تلو الآخر"
    Üzerinde çalıştığı bir hayata döndürme büyüsü ile ilgili yazılar var. Onu ben de gördüm. Open Subtitles ثمّة شيء عن تعويذة إحياء كانت تعمل عليها
    Flack, sağlık görevlileri gelene kadar birinin, kurbanı hayata döndürmeye çalıştığını söylemişti. Open Subtitles أتذكر فلاك قائلا أن شخصا ما حاول إحياء ضحية قبل وصول المسعفين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد