| Yani, kimseyi öldürmek için değil insanları korkutmak niyetindeyseler. Ben Sheppard. | Open Subtitles | إن كانت نيّتهم إخافة الناس وليس قتل أحد |
| İnsanları korkutmak hoşunuza mı gidiyor? | Open Subtitles | هل تجد المتعة في إخافة الناس ؟ |
| En iyi yaptıkları iş insanları korkutmak. | Open Subtitles | إنهم فقط جيدون في إخافة الناس |
| İnsanları korkutup kaçırmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | كنت تُحاول إخافة الناس للإبتعاد عن البلدة. |
| İnsanları korkutup şekerli şeyler almak eğlenceliymiş. | Open Subtitles | أتعلمان؟ ، إخافة الناس لإعطائنا ما نريد |
| Yani sadece insanları korkutmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لذا هو كان فقط يحاول إخافة الناس |
| İnsanları korkutmak gibi bir namı da var. | Open Subtitles | وليس من سمعته إخافة الناس |
| İnsanları korkutmak hoş bir şey değil. | Open Subtitles | ليس من اللطيف إخافة الناس |
| Hepsi insanları korkutmak için yapılıyor. | Open Subtitles | كل ما يفعله هو إخافة الناس |
| Dean, yaptığımız tek şey insanları korkutmak. | Open Subtitles | يا (دين) , كل ما نفعله هو إخافة الناس |
| Siz şimdi bize bu şeyin, anayolda insanları korkutup koklayabilmek için araba sürdüğünü mü söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتِ تخبريننا هذا الشيء يقودالسيارةعبرالطريقالسريع... تحاولين إخافة الناس لذا يستطيع اشتمامهه ... |
| Sen kimsin ve neden insanları korkutmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ولماذا تحاولين إخافة الناس ؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 