En fazla onu dövüp gazetede yazmasın diye korkutmaya çalışmış olabilirler. | Open Subtitles | ربما ابرحوه ضربا لمحاولة إخافته من الصحيفة |
Hiçbir şey. Sadece onu biraz korkutmaya çalışıyordum... Bir şeyler öğrenmek için. | Open Subtitles | لا شيء، كنت أحاول إخافته قليلاً للحصول على شيء منه |
Biz sadece onu biraz korkutmaya çalışıyorduk, hepsi bu! | Open Subtitles | لقد رأيتك لقد كنا نحاول إخافته فقط هذا كل ما كنا سنفعله |
Çılgın savaş çığlığımla onu korkutup bizi buradan kurtaracağım. | Open Subtitles | سَأُنقذُنا عن طريق إخافته بضوضاء حربِي المجنونة |
Onu korkutup, cinayetten sıyırabileceğinizi sandınız. | Open Subtitles | لذا ظننت أنّك تستطيع إخافته حتى تنجو بجريمة قتل. |
Bunun yerine, iddaasına göre seni onu korkutmak için göndermişim. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك، يدعي بأنّني قمت بإرسالك من أجل إخافته |
Onu korkutabilirsin. | Open Subtitles | ربما تسببت في إخافته |
Sadece korkutmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أني لم أكن أحاول طعنه كنت أحاول إخافته وحسب |
Hiçbir şey. Sadece onu biraz korkutmaya çalışıyordum Bir şeyler öğrenmek için. | Open Subtitles | لا شيء، كنت أحاول إخافته قليلاً للحصول على شيء منه |
Onlar da, onu korkutmaya çalıştıklarını bildiğini biliyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون أنه يعرف أنهم يحاولون إخافته |
Galiba onu korkutmaya başlıyorum. | Open Subtitles | تعرف، أعتقد أبدأ إخافته أخيرا. |
Saldırılardan vazgeçmesi için korkutmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول إخافته ليتوقف عن القتل. |
Bilmiyorum. korkutmaya çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | لا أعرف، كنتُ إحاول فقط إخافته. |
korkutup evden çıkarmaya uğraştılar. | Open Subtitles | يحاولون إخافته لإخراجه من المنزل |
Hayır, hayır. Biraz korkutup itiraf ettirecektim. | Open Subtitles | -لا,لا, أنا أردت فقط إخافته و أجعله يعترف |
Sadece korkutup, Miller'ı ele vermesini sağlasın yeter. | Open Subtitles | فقط نريد إخافته كي يسلمنا "ميلر" |
Sadece adamı korkutup kaçmasın. | Open Subtitles | لنتجنب إخافته. |
onu korkutmak mı. unut bunu Om, bu gece kaçacak. | Open Subtitles | الحقيقة أنني أشكّ في خططك إخافته وجعله يعتقد انها عادت، لا اعتقد هذا انس الموضوع اوم فهو لن ياتي |
Çünkü onu korkutmak istemedin. | Open Subtitles | والسبب الذي يجعلك لا تريدين إخافته |
Bir SPK soruşturmasının failine yaklaşma sebebin tam olarak onu korkutmak mıydı? | Open Subtitles | هل تحدثت معه بشأن التحقيق بقصد إخافته ؟ |
Biraz korkutabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إخافته قليلا. |
Tek istediğim onu korkutmaktı. Ama Foster numarayı yutmadı. | Open Subtitles | أردتُ إخافته فحسب لكنّ (فوستر) رفض فهم التلميح |