Bize bir şey söylemeye çalıştığını biliyorum. Sadece düzeni bulmamız lazım. | Open Subtitles | أعلم أنه يحاول إخبارنا بشيء يجب أن نجد النمط فقط |
Bize bir şey söylemeye çalıştığını biliyorum. Sadece düzeni bulmamız lazım. | Open Subtitles | أعلم أنه يحاول إخبارنا بشيء يجب أن نجد النمط فقط |
bize bir şey anlatmaya çalışıyor. Belki bizi Philip'e götürebilir! | Open Subtitles | إنه يحاول إخبارنا بشيء ربما يمكنه أن يقودنا إلى فيليب |
- Bence Kubbe bize bir şey anlatmaya çalışıyor. - Saçmalık bu. | Open Subtitles | ـ أعتقد أن القبة تحاول إخبارنا بشيء ـ هذا هراء |
Evet, ama kadın yeleği imha edene kadar bir şey söyleyemez. | Open Subtitles | أجل ، ولن تستطيع إخبارنا بشيء إلى أن نبطل مفعول السترة |
Kızın bilinçaltı bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Kulak kabartmalıyız. | Open Subtitles | يحاول ما دون وعيها إخبارنا بشيء نحتاج لاستراق السمع |
Henüz bir şey söyleyemezmiş. | Open Subtitles | -فقط أنه يعجز عن إخبارنا بشيء في الوقت الراهن |
Sanırım evren bize bir şey söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن القدر يحاول إخبارنا بشيء |
- Bize bir şey söylemeye çalıştığını düşünüyorsun. - Hayır, bilemiyorum. | Open Subtitles | ربما يحاول إخبارنا بشيء ما |
İki türlü de, bize bir şey anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | في كلا الحالتين هي تحاول إخبارنا بشيء |
Bize yardımcı olacak bir şey söyleyemez misiniz? | Open Subtitles | ألا يمكنك إخبارنا بشيء قد يساعدنا ؟ |
Bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | مهلا، إنه يحاول إخبارنا بشيء ما |
Sanırım Rapunzel bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد أن (رابونزيل) تحاول إخبارنا بشيء أميرة من أميرات ديزني |
Henüz bir şey söyleyemezmiş. | Open Subtitles | -فقط أنه يعجز عن إخبارنا بشيء في الوقت الراهن |