Bagajtan çıkarmak için bana yardım edeceksin. | Open Subtitles | لذا ستساعدينني في إخراجهما من صندوق السيارة |
Çünkü onları bu öğleden sonra çıkarmak istiyordum. | Open Subtitles | لأني أردتُ إخراجهما هذا المساء. |
Onları oradan çıkarmak bizim görevimiz. | Open Subtitles | واجبنا هو إخراجهما |
Duman zehirlenmesinden ölmüş gibiler çünkü teröristler onları dumanla çıkarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ويبدو لنا أنَّهما قد لقيا حتفهما إثر تنشقهما للدخان لأنَّ الإرهابيّون كانوا يحاولون إخراجهما عن طريقِ الدخان |
Bu şekilde doktorlar onları çıkarmaya çalışırken direnmeyecekler. | Open Subtitles | وعليه فلن تقاوما الأطبّاء حين يحاولون إخراجهما. |
Onları küvezden çıkarmaya karar verdiler. | Open Subtitles | لذا قرروا إخراجهما من المِحضَن |
Onları şehirden çıkarmaya ne oldu? | Open Subtitles | وماذا عن إخراجهما من المدينة؟ |