"إدارية" - ترجمة من عربي إلى تركي

• idari
• yönetim
• yönetici
• yönetimsel
• yöneticilik
• yönetimde

Bilinen en eski yazılardan bazıları, Mezopotamya üzerindeki peynir kotalarının idari kayıtlarını ve farklı ayinler ve topluluklar için çeşitli peynirlerin listelenmesini içermektedir.
إن بعض أقدم المخطوطات المشهورة تحوي سجلات إدارية لحصص الجبن، تتضمّن مجموعة متنوعة من الجبن لمختلف الطقوس والسكان في سائر أنحاء بلاد الرافدين.

İçeriden birini idari bir göreve yerleştirmemi teklif eden bir İK müdürü vardı.
كان هناك مدير الموارد البشرية الذي اقترح أن أوظف شخصًا في الداخل وأمنحه وظيفة إدارية.

Tamamen idari görev. Dikkatlerini çek. Birkaç kişiyle konuş.
مهمة إدارية صارمة لوّحُ بالعَلَمِ، تكلّمْ مع بضعة ناس

Singapur asıllı bir yönetim firması tarafından işletiliyor.
وهي تدار من قبل شركة إدارية مقرها سنغافورة.

- yönetici asistanı için oldukça cesurca.
أنتِ باسلة قليلة علي وظيفة مساعدة إدارية.

Hayır ben sadece kağıt işlerini, yönetimsel şeyleri yaptım.
لا،انا كنت فقط أقوم بعمل الأوراق أشياء إدارية

Sadece kıskanıyorsun çünkü Bay Ehlert bende yöneticilik potansiyeli gördü.
أعلم أنك غيران فقط لأن السيد"إيهلرت" يرى قدرات إدارية فيّ

Daha az kazan, ne kadar çalışırsan çalış, kendini ada veya yönetimde baskınlık göster ve eline bir şey geçmesin.
إربحْ أقل، و مهما لكَ من عمل شاقّ، إخلاص أَو هيمنة إدارية ، ستَحْصلُ على لا شيءِ

Sizce de bu gayet iyi bir idari yetenek değil mi?
مهارات إدارية جيّدة جدا ألا تعتقدون هذا؟

Burada durmanız için bir sebep yok. Burası idari personel katı.
لا يوجد سبب لوجودك هنا هذا طابق هيئة إدارية خاصة

Basamaklama idari kadronun dikkatini cekebilmek icin bir kisiye karsi olan suclarin genisletilmesi, yani arttirilmasi, anlamina gelir.
إنها عملية توسيع وبالأحرى تضاعف تهم ضد المدعى لغرض تأمين مناصب إدارية

- Yani idari bir kurum çalışmana onay verecek ya da vermeyecek.
هذا يعني أن لجنة إدارية ستقرر إن كنت ستعاقبين أو لا

6 aylık uzaklaştırma ile karşı karşıyasın ve duruşmaya kadar idari izinlisin.
قد تتعرض للتوقف عن العمل لمدة ستة أشهر وأنتَ ستكون في إجازة إدارية حتى وقت جلسة الإستماع

Bu kurumun müdürü olarak, sana idari izin veriyorum.
كمُدير لهذه الوكالة فأنا أعطيك إجازة إدارية و صحية

Ama şu an soruşturma beklediğinden idari izindesin.
لكن حالياً, أنت في إجازة إدارية في انتظار التحقيق

Londra'da bir ofiste yönetim danışmanı olarak çalışıyordum.
لقد كنت أعمل فى مكتب فى لندن كمستشارة إدارية

Suçluların bir kısmı için, sıkı partiler vermek, bir yönetim fonksiyonudur.
لبعض أنواع المجرمين، عاشق الحفلات من الصعب عليه أن يعمل بوظيفة إدارية

Müttefiklere ihtiyacım olacak ve müttefikleri elde etmek için de yönetici ayrıcalıklarına tabii ki.
سأحتاجُ إلى حلفاء ولسوف أحصل عليهم سأحتاج إلى امتيازات إدارية

Hatta, iş yerinde çeşitlilik ve dahiliyet gibi bir şeye baksak ve eğer size hangi cinsiyet-etnik kimlik kombinasyonunun üst düzey yönetici pozisyonuna en az terfi edildiği sorsam, kim olduğunu sanıyordunuz?
حتى وإن نظرنا إلى شيء ما مثل التنوع والشمول في مكان العمل، إن سألتكم أي خليط عرقي جنسي هو الأقل الاحتمالاً بأن يترقى إلى مناصب إدارية عليا، من باعتقادكم؟

İnşa edin -- özel bir yönetimsel bir bölge işletin.
تشغيل منطقة إدارية خاصة.

Bundan 10 yıl önce kendimi orta kademe bir yöneticilik işiyle yeni bir sayfa açmak için ailemi dünyanın bir ucuna sürüklerken hiç düşünmemiştim.
منذ 10 سنوات لا يمكن أن أتخيل نفسي أسحب عائلتي للجانب الآخر من العالم للبدء من جديد في وظيفة إدارية متوسطة

İçişleri, yönetimde bir yerin onun için uygun olacağını düşündü.
دائرة الشؤون الداخلية أرتأت أن وظيفة إدارية ستكون ملائمة أكثر لها.