| Belki de Edgar Amca senin Uğultulu Tepeler'e gelmeni yasaklamıştır. | Open Subtitles | من الممكن عمي إدجار هل منعك من زيارة مرتفعات ويذرينج |
| Sen, ben, Edgar Price. 17 Kasım, Cuma. Olan bu. | Open Subtitles | أنت، أنا، إدجار بريس، 17 نوفمبر، الجمعة0 هذا ما لدى0 |
| Edgar bir bardak şekere gitti, ve annem adını aile mezarlığına yazdırdı. | Open Subtitles | إدجار جاء يطلب كوبا من السكر وأمى حفرت أسمه على قبو العائلة |
| Edgar Allen Poe uyuşturucu bağımlısıydı. Dylan Thomas ölene kadar içti. | Open Subtitles | إدجار ألان بو كان مدمن مخدرات ديلان تومس كان يشرب الى ان مات |
| FBI, CIA, J. Edgar Hoover petrol şirketleri, Pentagon, Beyaz Saray'daki erkekler tuvaleti görevlisi. | Open Subtitles | المباحث والمخابرات وجـ.إدجار هوفر وشركات البترول والبنتاغون وعامل مرحاض الرجال في البيت الأبيض؟ |
| Galiba tek uğraşmak istediğim Edgar Allan Poe'nun kızı. | Open Subtitles | الإنسانة الوحيدة التي سأتعامل معها هي إبنة الكاتب إدجار آلان بو. |
| Edgar ve lsabella Linton öğleden sonra gelebileceklerini söylediler. | Open Subtitles | إدجار و إيزابيلا لينتون أخبراني أنه من الممكن أن يأتوا بعد الظهر |
| Senin Edgar'a olduğundan daha fazla, izin verirsen o da beni sever. | Open Subtitles | أنا أحبه أكثر مما أحب إدجار وهو يَحبُّني، أيضاً، إذا تْركُه. |
| Kendine iyi bak, Ellen, Edgar'ı umutsuzluğa düşürmek istiyor. | Open Subtitles | خذ حذرك إلين هو يتمنى أن يشعر إدجار باليأس |
| Bay Edgar ile bir daha zıtlaşman, muhtemelen onu öldürür. | Open Subtitles | اللقاء الآخر بينك وبين السيد إدجار كان من الممكن أن يقتلها |
| Edgar Amca'nın reddedeceğini biliyor ama beklersek öleceğimden korkuyor. | Open Subtitles | هو يعلم أن العم إدجار لن يسمح بذلك في حياته لكنه خائف من موتي لو إنتظرنا |
| Mühim değil, hatırıma gelecektir. Bu arada ben Lord Edgar Dobbs, bu da şirketimin başkanı Harry Smythe. | Open Subtitles | آنسة نيوتون بالمناسبة، أنا اللورد إدجار دوبس |
| Kapatmalıyım. Edgar Price haberi çok iyiydi. | Open Subtitles | إسمع، يجب أن أذهب0 أخبار رائعة عن إدجار بريس0 |
| Sara, Edgar Price seninle buluşmak istiyorsa "Gelecek aya ne dersin?" Diyemezsin. | Open Subtitles | ساره، عندما يقول إدجار بريس أنه سيقابلك.. لا تقولى: إنتظر، ماذا عن الشهر القادم؟ |
| J.Edgar Hoover sağ olsaydı, ona da size söylediğimi söylerdim. | Open Subtitles | لو كان إدجار هوفر حياً لكنت أخبرته ما أخبرك به الأن |
| Edgar bir canavar ve onun yeğeni için de fazla ümit vermiyorum. | Open Subtitles | "إدجار" وحش, و انا لا اعطي الكثير من الامل لابن اخيه, ايضا. |
| Edgar'ın askerleri taç giyme töreninde görev almaları için elf şarkıcılarını topluyor. | Open Subtitles | جنود إدجار يأخذون مغنيين من الاقزام حتى يغنون في حفل التتويج. |
| Ayrıca Bay Edgar Allan Poe'nun çalışmalarını da severim. | Open Subtitles | وبعد ذلك، بالطبع، أنا فقط أحب أعمال السيد إدجار ألان بو |
| Bu konuda yeterince iyi olmadığımı düşünsem de size Edgar Allan Poe'nun eşsiz zekasından bir bölüm sunmak istiyorum. | Open Subtitles | مع أننى لا أدعى أى مهارات خطابية عظيمة سأكون سعيدا لتقديم بعد إذنكم شعر من العقل القلق للسيد إدجار ألان بو |
| Edgar, adli tıp, zerre örneklerinden ayırt edici işaret bulmaya çalışsın. Üreticinin kim olduğunu bulabilecekler mi, baksınlar | Open Subtitles | إدجار , فلتجعل الفريق الشرعى يحصل لنا على توقيع من العينات التى تمّ إيجادها |