Kumar bağımlılığın için okul fonundan çaldığın para. | Open Subtitles | التي سرقتها أنت من المدرسة لدعم إدمانك على المقامرة |
Esrar bağımlılığın yüzünden içinde olduğum duruma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني في هذا الموقف ... الآن بسببك وبسبب إدمانك للحشيش ... لا أصدق أنني هنا |
Callie, bağımlılığın illa ki madde veya alkol olmak zorunda değil. | Open Subtitles | حسنا، (كالي) إدمانك ليس عليه أن يكون في المخدرات أو الكحوليات |
Ama bağımlılığını kolay bırakamıyorsun ve daha fazla seans gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن إدمانك من الصعب علاجه وبحاجة لجلسات متصلة من العلاج. |
Eğer direnmeselerdi, polisler bağımlılığını karşılamak için astlarını korkuttuğunu kanıtlayacaktı. | Open Subtitles | إن كانوا خضعوا كانوا ليعطون الشرطة دليلاً أنك أخفت أتباعك لإشباع إدمانك |
bağımlılığın hakkında konuşmak istiyorum seninle. | Open Subtitles | أحتاج لأن أتحدث معكِ بشأن إدمانك الجديد |
Bu kararı sen mi verdin yoksa öldürme bağımlılığın senin adına mı verdi? | Open Subtitles | هل قمت حقاً بإتخاذ هذا القرار، يا(ماكغي)، أو تمّ إتخاذه بالنيابة عنك، بواسطة إدمانك على القتل؟ |
Dixon, uyuşturucu bağımlılığın hakkında konuşana kadar gitmeyeceğim. | Open Subtitles | (ديكسون), أنا لن أرحل إلى أن نتحدث عن إدمانك للعقاقير. |
bağımlılığın, sonunda seni de öldürür. | Open Subtitles | وبنهاية المطاف إدمانك سيقتلك |
Senin Tanrı'ya olan bağımlılığın gibi. | Open Subtitles | مثل إدمانك للرب تماماً |
Ben senin bağımlılığın değilim, Bill. | Open Subtitles | أنا لست إدمانك يا بيل. |
bağımlılığın. | Open Subtitles | إدمانك |
Ve birisi, senin italyan ayakkabısı bağımlılığını karşılamalıydı. | Open Subtitles | وشخص ما كان يجب عليه أن يدعّم إدمانك للحذاء الإيطالي |
bağımlılığını kontrolün altına aldın Çok az insanın yapabildiği şekilde. | Open Subtitles | لقد تولّيت السيطرة على إدمانك بطريقة قلّما يفعلها الناس |
Suç hayatını, uyuşturucu bağımlılığını arkanda bırakıp, doğru yolda mı ilerlemek istiyorsun? | Open Subtitles | أنت على استعداد للتخلي عن حياتك الإجرامية إدمانك للمخدرات وتمشي في طريق الصلاح ؟ |
Uyuşturucu bağımlısı ve bir hırsız olarak, bağımlılığını sürdürmek için diğerlerinin iyiliklerini kötüye kullandın. | Open Subtitles | كمدمن مخدرات ولص... تلعب على طيبة الآخرين لتمول إدمانك. |
Uyuşturucu bağımlısı ve bir hırsız olarak, bağımlılığını sürdürmek için diğerlerinin iyiliklerini kötüye kullandın. | Open Subtitles | كمدمن مخدرات ولص... تلعب على طيبة الآخرين لتمول إدمانك. |
Zeke, bağımlılığını bırakmanın çeşitli yolları var. | Open Subtitles | "زيك" هناك عدّة طرق لتتوقف بها عن إدمانك |
Kahve bağımlısı olduğunu kabul edemiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنتي فقط لا يمكنك أن تعترفي بأن هذا بسبب إدمانك للقهوة |