Üzgünüm, ispat ettiğimi asla iddia etmemeliydim. | Open Subtitles | أنا متأسف فلم يجدر بي أبداً إدّعاء أني برهنتها. |
Uzaylıların birilerini kaçırmasına şahit olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إدّعاء هو كان شاهد عيان إلى هذا الإختطاف الأجنبي. |
Az önce gerçek Ajan Lennox olduğunu iddia eden biri aradı. | Open Subtitles | نحن فقط حصلنا على النداء من شخص ما إدّعاء الّذي سيكون وكيل لينيكس. |
Tuzağa düşürüldüğünü iddia edebilirsin, ama demek istediğini anladım. | Open Subtitles | حسناً، بإمكانك دوماً إدّعاء الفخ لكننّي فهمت مغزاك |
Asılsız bir iddia olduğunu biliyorum ama o adam bana inanmıyor. | Open Subtitles | أعلم أنّه إدّعاء كاذب، لكن ذلك الأخرق يرفض تصديقي. |
Ölü bir uzaylı cesedi bulduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إدّعاء هو وجد a جسم أجنبي ميت حقيقي حيّ. |
Yetkililerin ifadesine göre, St. Augustine Papazı Michael Shannon... yapılan genital muayene sonucunda dava konusu tecavüzün kanıtı olarak... çocukların iddia ettiği ayırt edici doğum izine... raslanamaması sonucu... suçsuzluğunu ispat etti. | Open Subtitles | بعدa physicaIإمتحان أخفقَ في تَثبيت a إدّعاء... بأنّهإنتهكَ10 أولادَجنسياً خلال السَنَوات الـ5 الماضية. الكاهن،Fr. |
Aniden patlak veren bu şiddetli savaşın sebebi olarak Rusya, Gürcistan'ın sebepsiz yere saldırdığını iddia ediyor. | Open Subtitles | أسباب ذلك القتال الثقيل لازالت محلّ جدل. في ظلّ إدّعاء (روسيا) أن الجورجيون هاجموا دون إستفزاز. |
Ancak savcılığın iddia ettiği ikinci sanıkta başka bir oyalama taktiğinden fazlası değildir. | Open Subtitles | {\pos(192,245)}لكن إدّعاء الإدّعاء بأنّه كان هناك شاهد ثاني لم تكن أكثر من وسيلة تأخير خاطئة |
- Bu onura sahip olduğumu iddia edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني إدّعاء ذلك الشرف |
Bu ciddi bir iddia. | Open Subtitles | هذا إدّعاء خطير |
Bu bir iddia değil. | Open Subtitles | - هو لَيسَ إدّعاء! |