| Şu anda ilgilendiğim tek şey Kuzeydoğu Arkansas'ın en iyi Radyo programını hazırlamak. | Open Subtitles | كل ما يثير اهتمامى الآن هو إذاعة أفضل برنامج فى شمال شرق آركانساس |
| Cape Verde adasında yakalanan bir kısa dalga Radyo sinyaliyle Tokyo'ya uzanan... | Open Subtitles | ذلك الإعلان ذو الموجة القصيرة من إذاعة هونغ كونغ إلتقط من مباني جزيرة الرأس الأخضر إلى طوكيو |
| Hanoi Radyosu, Birleşik Devletlerle Kuzey Vietnam arasındaki anlaşmanın Vietnam Savaşı'na son verdiğini bildirdi. | Open Subtitles | إذاعة هانوي تقول أن هناك مباحثات بين فيتنام الشمالية و الولايات المتحدة من أجل الوصول إلى تسوية للحرب |
| Saat 23:59, burası Özgür Amerika Radyosu, müzik ve gerçeklerle şafağa kadar sizinleyiz. | Open Subtitles | انها 1 01: 59 في إذاعة أمريكا الحرة، وهذا هو العم سام مع الموسيقى والحقيقة حتى الفجر |
| Buna hoparlörden yayın deniyor, sesinizi düşüncesizce ve dikkatsizce çevredeki insanlara empoze etmek. | TED | هذه تسمى إذاعة الحماقة إجهار صوتك للناس المحيطين بك تصرف غير مسؤول وغير جيد |
| Şu anda All India Radio'dan silah seslerinin geldiği duyulabiliyor. | Open Subtitles | الآن نحن نسمع صوت طلقات نارية من إذاعة عموم الهند |
| Fransız Büyükelçiliği ile kurulan Radyo bağlantısı sonucu, 200 Avrupalı ve sayısı belirtilmeyen miktarda Kamboçyalı'nın, ...rehin olarak tutulduğu belirlendi. | Open Subtitles | إذاعة السفارة الفرنسية كشفت أن حوالي 200 أوربي وعدد غير معلن من الكمبوديين في تعداد اللاجئين |
| Radyo Güney Afrika'nın İngilizce haber servisini dinliyorsunuz. | Open Subtitles | هذه خدمة اللغة الإنجليزية من إذاعة جنوب أفريقيا |
| Ne cüretle seni o kenar mahalle Radyo programından kurtarmış birine "ukala" dersin? | Open Subtitles | هل تجرؤ على وصفي بالمنافق بعدما أنقذتك من ذلك العرض الثانوي الذي تسميه برنامج إذاعة ؟ |
| Televizyon kanallarından biri olur dedim ya da Radyo istasyonlarından, veyahut gazetelerinden biri. | Open Subtitles | تَكلّمَ معني في واحد محطاتِ تلفزيونها أَو محطات إذاعة أَو صُحُف |
| Yani sizi seviyorum ama ben Radyo istasyonunda çalışıyorum. | Open Subtitles | أعنـي ، أحبك لكنـي أعمـل في إذاعة راديو روك |
| Fernand'ın Radyosu önce gelir, çünkü kirayı o ödüyor. | Open Subtitles | إذاعة فرنان لله الأولوية وبما أنه يدفع الإيجار. |
| Khrushchev'in gizli konuşması, Amerika destekli Özgür Avrupa Radyosu için harika propaganda malzemesi olmuştu. | Open Subtitles | كان خطاب خوروشوف السريّ دعاية مثالية لـ إذاعة أوروبا الحرّة التي تمولها أمريكا |
| Polonya, Özgür Avrupa Radyosu'nun mesajları bakımından elverişli konumdaydı. | Open Subtitles | كانت بولندا أرض خصبة لرسالة إذاعة أوروبا الحرة |
| - Radyoda yol açık diyordu. - Cehennemin Radyosu. Tabii ki öyle diyecek. | Open Subtitles | الإذاعة قالت بأنه لا يوجد إزدحام إنه إذاعة من الجحيم , بالطبع قالت لك |
| Bu ana yayın kontrol odası, teknik donanımı o kadar büyük ki aynı anda 200 kanalda yayın yapabilir. | TED | هذه هي الحجرة الرئيسية للتحكم في البث تحتوي على جهاز تقني كبير جدًا، حيث يمكنه إذاعة أكثر من 200 قناة في وقت واحد. |
| yayın sektörüne olan bu erişimin eşi benzeri görülmemişti. | TED | هذه العمليّة من إذاعة التّسلية ليست مسبوقة. |
| Geri kalan günlerimi National Public Radio'da sürünerek geçirmeyi planlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخطط لقضاء الباقي من أيامي أتجول في قفر إذاعة الراديو العام |
| Kayda geçirdiğimiz birkaç günün ardından, bir dinleme toplantısı organize ettik ve klipleri oynattık, tıpkı her Cuma sabahı NPR'da duyduklarınız gibi. | TED | بعد أيام قليلة من التسجيل، أقمنا حفلة استماع ووضعنا بعض المقاطع يشبه بشكل كبير ما تسمعوه على إذاعة NPR كل صباح جمعة. |
| Lütfen gidip Sakura TV'ye bu videoyu yayınlama iznini verin. | Open Subtitles | اطلب من محطة ساكرا إذاعة الشريط الرابع |
| Babam BBC Haber kanalını dinliyordu; o ufak, gri radyosundan. | TED | أبي كان يستمع إلى إذاعة الـBBC على جهازه الراديو الرمادي الصغير |
| Üzgünüm. Söylemeniz gereken "KBBL bana aptalca bir şey verecek" olacaktı. | Open Subtitles | آسف لكن الإجابة الصحيحة هي "إذاعة ستعطيني شيء أخرق" |
| Pasifik'in en güzel adasında en güzel müziği çalıyoruz. | Open Subtitles | هذه إذاعة هونولولو نقدم لكم أجمل الوان الموسيقي علي أجمل جزر المحيط الهادي |
| Bunu yapan her kimse, telsiz yayınını da kesmek istemiş. | Open Subtitles | و هم لم يريدوا إذاعة الحقيقة |
| Burası Afganistan Radyosu, Kabil, ve işte Haberler. | Open Subtitles | هنا إذاعة أفغانستان، كابول إليكم الأنباء |
| Yüzbaşım, Ordu radyosunu alabiliyorum. Yayını uçağa vereyim mi? | Open Subtitles | أيها النقيب ، لدي إذاعة القوات الأمريكية ، هل أضعها على الخط؟ |
| Çeviri: thiefpliskin unnamedfeeling İyi seyirler. | Open Subtitles | الدم الحقيقى - الموسم الخامس الحلقة السادسة بعنوان (بلا أمل) وقت إذاعة الحلقة 15 يولية 2012 |
| fakat bir kaç hafta sonra, bu ses bantları televizyonda yayınlanıyor, ve önemli kısımları internete veriliyor. | TED | و لكن بعد عدة أسابيع تم إذاعة المكالمات الصوتية المسجلة على التلفاز و أصبح جزء مقدر منها متاحا على الإنترنت. |