söylersem gelmeyeceğinizi düşündüm ve yalan söyledim. | Open Subtitles | لم أعتقد أن إي منكما سيحضر إذا أخبرتكم بذالك مقدماً لذا كذبت |
Ama size 23 kilo tozun yerini söylersem? | Open Subtitles | ماذا إذا أخبرتكم أين يمكنكم إيجاد الكمية المتبقية من الهيروين ؟ |
Niye açıklayamadığımı söylersem tam olarak açıklamamam gereken şeyi söylemiş olurum. | Open Subtitles | إذا أخبرتكم السبب، فسأنبئكم بما أعجز عن البوح بهِ إليكم. |
O harika toz alma hikayesini uydurmalıydım yoksa size beni neyin korkuttuğunu söylersem bana deli ve yaşlı olduğumu söyleyecektiniz. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أختلق قصة التنظيف الذكية لأنه إذا أخبرتكم بالشيء الذي أخافني على الأغلب ستقولون بأنني عجوز و مجنون |
Nasıl düşüneceğini ben söylersem öğrenebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن بأنكم ستتعلمون إذا أخبرتكم كيف يجب عليكم التفكير |
- söylersem beni öldürürdü. | Open Subtitles | ستقتلني بعد ذلك إذا أخبرتكم. |
Sana söylersem.. | Open Subtitles | إذا أخبرتكم. |