Eğer Bunu yaparsam, o zaman restoranı kesinlikle satın alacak mısınız? | Open Subtitles | و إذا فعلت هذا ، إذن أنت ستشترى المطعم بالتأكيد ؟ |
Bunu yaparsam beni rahat bırakacak mısın? | Open Subtitles | هل ستتـوقفـي عن ازعاجـي إذا فعلت هذا لك ؟ |
Eğer Bunu yaparsam ablam beni öldürür. Bunu yapamam. | Open Subtitles | إذا فعلت هذا أختي ستقتلني لا يمكنني أن أفعل هذا |
Ama eğer Bunu yaparsan, hayatın boyunca bununla yaşamak zorunda kalacaksın. Ne yani, Manny yanlış mı anladı? | Open Subtitles | و لكن إذا فعلت هذا , ستقتل شخصاً و ستعيش مع هذا لبقية حياتك |
Ama bunu yapsaydım Joe'yu, Cisco'yu, Wally'yi, Caitlin'i ve seni kaybederdim. | Open Subtitles | إذا فعلت هذا كنت لأخسر (جو) و(سيسكو) و(والي) و(كايتلين) وأنت |
Bunu yapacaksan eğer, şu andan itibaren John Anthony gibi yemek, uyumak içmek, solumak konuşmak, yürümek ve hatta onun gibi osurmak zorundasın! | Open Subtitles | إذا فعلت هذا فمن الأن فصاعداً يجب عليك أن تأكل و تنام و تشرب و (تتنفس تتكلم و تمشي و تتقاتل مع (جوني أنتوني |
Eğer Bunu yaparsam ablam beni öldürür. Bunu yapamam. | Open Subtitles | إذا فعلت هذا أختي ستقتلني لا يمكنني أن أفعل هذا |
Bunu yaparsam bildiğin her şeyi bize anlatacaksın. | Open Subtitles | إذا فعلت هذا فسيجب عليك أن تخبرنا بكل شئ تعرفه |
Hep merak ederdim, "Bunu yaparsam babam ne der?" | Open Subtitles | أتسائل طوال الوقت ماذا سيفعل أبي إذا فعلت هذا ؟ |
Ancak Bunu yaparsam ikimizde biliyoruz ki, İngiltere'ye şerefimle dönemem. | Open Subtitles | أياً كان... ...إذا فعلت هذا... ...كلانا نعلم أننى لن أعود لإنجلترا بالشرف. |
Bak, Bunu yaparsam, daha doğrusu yaparsak bu haftalardır içimde taşıdığım suçluluk duygusu o beni yiyip bitiren acımasız suçluluk duygusu uçup gidecek. | Open Subtitles | لا، إذا فعلت هذا... . إذا فعلنا هذا الشيء |
Bunu yaparsam mutlu olur musun? | Open Subtitles | هل ستجعلك سعيده إذا فعلت هذا ؟ ؟ |
Ama belki Bunu yaparsam her şey çözülür. | Open Subtitles | و لكن ربما سأحل كل شيئ إذا فعلت هذا |
- Hayır, hayır. Beyler, benim karım bir polis. Eğer Bunu yaparsam beni öldürür. | Open Subtitles | زوجتي شرطية إذا فعلت هذا ستقتلني |
Ve emin ol, eğer Bunu yaparsan artık bu işi yapman gerekmeyecek. | Open Subtitles | و لكني أؤكد لك إذا فعلت هذا فعلى الأغلب لن تضطري أن تفعلي ما تفعلينه مرة ثانية |
Bunu yaparsan seni temin ederim ki, çok güzel ve haz dolu bir evliliğiniz olacaktır. | Open Subtitles | و إذا فعلت هذا أضمن لك، أنك ستحظين بالكثير من السعادة المطلقة و الرائعة |
Eğer Bunu yaparsan, seni öldüreceğimi biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أنه يجب أن أقتلك إذا فعلت هذا بي؟ |
Ama bunu yapsaydım Joe'yu, Cisco'yu, Wally'yi, Caitlin'i ve seni kaybederdim. | Open Subtitles | إذا فعلت هذا كنت لأخسر (جو) و(سيسكو) و(والي) و(كايتلين) وأنت |
Bunu yapacaksan eğer, şu andan itibaren John Anthony gibi yemek, uyumak içmek, solumak konuşmak, yürümek ve hatta onun gibi osurmak zorundasın! | Open Subtitles | إذا فعلت هذا فمن الأن فصاعداً يجب عليك أن تأكل و تنام و تشرب و (تتنفس تتكلم و تمشي و تتقاتل مع (جوني أنتوني |