Demek istediğim, sen tamamen yaptın. Yani bu harika. | Open Subtitles | و بعدها، أعني ، أنّكِ أفسدتهِ تماما، إذا فهذا رائع. |
Yani bu, rehineleri kurtarmanız için size 90 dakikadan daha az süre veriyor. | Open Subtitles | إذا فهذا يعطيك أقل من 90 دقيقة لإنقاذ الرهائن |
Yani bu şüphelenmeyen yabancı senin biletini alıyor, uçağa biniyor... | Open Subtitles | إذا فهذا الغريب الغير متوقع أخذ تذكرتك و صعد الى الطائرة |
Yani bu sadece, kadınların her zamanki deliliklerinden "Seni terk etmek üzereyim" deliliğinden değil. | Open Subtitles | إذا فهذا ليس سوى جنون نسائي عادي؟ "وليس جنون من نوع "أنا أريد الانفصال عنك؟ |
CA: Yani bu bir proje mi liberallere yüklenen ya da ilericilere politik doğruculuk etrafındaki temel kuralları tekrar düşünmek bazı durumlarda daha az rahatsız edici bir dili kabul etmek? | TED | كريس أندرسن: إذا فهذا مشروع أنك قد تحث الليبراليين، إذا أردت -- التقدميون -- أن تعيد التفكير بأن ما على الأرض يحكم الصواب السياسي وتتقبل لغة لا ترتاح معها قليلا في ظروف معينة؟ |
Yani bu sadece kanıtlarla oynama değil. | Open Subtitles | إذا فهذا ليس فقط دليلا عبثيا |