Burada tanıştık dediklerinde, şahitleri olur. | Open Subtitles | إذا قالوا أنهم تقابلوا هنا فإن النادل سيشهد على ذلك. |
"Otur" dediklerinde oturursun. "Getir" dediklerinde getirirsin. | Open Subtitles | إذا قالوا اجلس، "تجلس" إذا قالوا اجلب، "تجلب" |
Bunu derlerse şayet onlara kucak dansı yapmalısın. | Open Subtitles | و عندها... إذا قالوا هذا تعطيهم رقصة الحضن |
Durum fena değil. "Senden hoşlanıyorum" derlerse kötü değildir. "Seni seviyorum" derlerse dikkat edeceksin. | Open Subtitles | لا بأس بذلك ... إذا قالوا أنا معجب بك " فهذا ليس سيئا" " عندما يقولون " أنا أحبك فعليك أن تأخذى حذرك |
Eğer size Jack ve the Beanstalk'un (Çocuk Masalı) din olduğunu söyleseler, ve balina içinde yaşayan adamında peri masalı olduğunu... yetişkin olduğunuzda, birini diğerine müdafa edermiydiniz? | Open Subtitles | إذا قالوا لك أن قصة جاك وشجرة الفاصوليا" دين" وأن الرجل الذى عاش فى بطن الحوت حكاية خرافية هل تعتقدين الآن بأنك |
Rehinelerin yakınına kurduklarını söyleseler de Soman gazının düşük etki süresini göz önüne alırsak verimliliği artırmak için havalandırma odasına ya da hava temizleyicilere kurmuş olmaları ihtimali yüksek. | Open Subtitles | حتى إذا قالوا بأنه عند الرهائن بالنظر إلى التحمل الضعيف لغاز الـ"زومان هنالك فرصة كبيرة بأنهم قاموا بتثبيته في غرفة التهوية أو في منقي الهواء لدعم فعاليته |
ve eğer somut olduğunu söylerlerse, o somut olmayacak, buharlaşacaktır. | TED | و إذا قالوا إنها جامدة, فهي لن تبقى صلبة, ستتبخر. |
ve eğer anlamadıklarını söylerlerse bu gerçek değildir çünkü bu havadadır. | TED | و إذا قالوا بأنهم لا يرونها, ذلك أيضاً غير صحيح, بسبب أنها في الجو. |
"Benimle yürü" derlerse, onların istediklerinin iki katı yürüyün. | Open Subtitles | إذا قالوا : "سر معنا ميلا" سر ميلين |
"Benimle yürü" derlerse, | Open Subtitles | إذا قالوا : "سر معنا ميلا" |
Özellikle de sana yardım etmeye çalıştıklarını söylerlerse. | Open Subtitles | و خصيصا, إذا قالوا لك أنهم يريدون مساعدتك. |
Eğer suçlu olduğumu söylerlerse ...o zaman bende öyle olurum. | Open Subtitles | إذا قالوا أنّي مجرمة , عندها... حسناً... ... |