ويكيبيديا

    "إذا كنت ترغبين في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istiyorsan
        
    • istersen
        
    Evine dönmek istiyorsan, yüzüme bak çocuğum. Open Subtitles انظرى لي، يا طفلتى إذا كنت ترغبين في العودة إلى المنزل.
    Ondan daha kötüsünü sakınmak istiyorsan bir deva bul. Open Subtitles الآن إذا كنت ترغبين في ألا تريه أسوأ ، جدي علاج.
    Ondan daha kötüsünü sakınmak istiyorsan bir deva bul. Open Subtitles الآن إذا كنت ترغبين في ألا تريه أسوأ ، جدي علاج.
    Kardeşinle biraz daha zaman geçirmek istersen, sana bir avukat tutmanı öneririm Hannah. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في قضاء المزيد من الوقت مع أخيك أقترح أن تجلبي له محاميًا جيدًا يا هانا
    Eğer kardeşinle bir öğle yemeği yemek istersen, biliyorsun her zaman müsaitim. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في أالغداء مع أخوك الأكبر كما تعلمين ,أنا دائم متاح
    Eğer iş istiyorsan uzan. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في هذا المنصب، عليك بالاستلقاء.
    Neyden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok, ve eğer gitmek istiyorsan sadece gidebilirsin! Open Subtitles لا أدري عما تتحدثين إذا كنت ترغبين في الذهاب إذهبي فحسب
    Benim yardımımı istiyorsan gerçekleri bilmem gerek. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في مساعدتي لا بد لي من معرفة الحقائق.
    Daha iyi bir ev kurmak istiyorsan önce eskisini yıkman gerekir. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في بناء منزل أفضل يجب عليك أولا هدم القديم
    Eğer onunla konuşmak istiyorsan, bana bir telefon ver. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في التحدث إليها فقط أعطني الهاتف
    Herhangi bir yeri tanımak istiyorsan önce insanlarını tanımalısın. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في التعرف على أي مكان عليك البدء بالتعرف إلى الناس أولاً
    - Beni aşağılamak istiyorsan tekrar dene. Open Subtitles أوه، إذا كنت ترغبين في إهانتي حاول مرة أخرى فقط
    Eğer hayatta kalmak istiyorsan, dediklerimi yapacaksın. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في البقاء حية عليك أن تفعل ما أقوله
    Beni takip etmek istiyorsan, iyice düşün. Open Subtitles فكري بعقلك إذا كنت ترغبين في التجسس علي
    Sınıf değiştirmek istiyorsan yarın rehber hocanla konuşman lazım. Open Subtitles سيتعين عليك التحدث مع مرشدك يوم الغد... إذا كنت ترغبين في تغيير تلك الصفوف
    Güvenli, rahat bir işte kalmak istiyorsan Rycon'da kalabilirsin. Open Subtitles هذا يعني إذا كنت ترغبين في الاستمرار في وظيفة آمنة مريحه فعليك البقاء بأي وسيلة في "رايكون"
    Aslında, cumartesi New York'ta imza günümüz var, gelmek istersen tabii. Open Subtitles ‫نحن في الواقع لدينا حفل توقيع في نيويورك ‫يوم السبت إذا كنت ترغبين في الحضور.
    Konuşmak istersen kendisi dışarıda. Open Subtitles انها بالخارج إذا كنت ترغبين في التحدث إليها
    Ama referans istersen ya da hayatın boyunca başka bir iş, dilini tutacaksın. Open Subtitles ولكن إذا كنت ترغبين في توصية... أو وظيفة أخرى خلال حياتك يجب أن تلتزمي الصمت.
    Buradan çıkmak istersen, Open Subtitles إذا كنت ترغبين في الخروج من هنا
    - Vurulmak istersen. - Tamam, peki. Open Subtitles إذا كنت ترغبين في اطلاق النار- حسنا-

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد