Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في قوس قزح ، يجب أن يكون المطر. |
Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في قوس قزح ، يجب أن يكون المطر. |
Eğer Parkinson Hastalığı'na yakalanma riskini azaltmak istiyorsanız, kafein bir dereceye kadar koruma sağlıyor; kimse nedenini bilmiyor. | TED | إذا كنت ترغب في تقليل مخاطر الاصابة بمرض الشلل الاهتزازي الكافيين يحمي لحدٍ ما: لا احد يعرف السبب |
Eğer hayatta kalmak istiyorsanız arkanızdan destekleyenler olmalı. | TED | إذا كنت ترغب في البقاء على قيد الحياة عليك أن تتّخذ احتياطات. |
Ondan sonra, Eğer istersen eve gidebilirsin. | Open Subtitles | بعد ذلك، يمكنك العودة إلى ديارهم إذا كنت ترغب في ذلك. |
Seni cennete döndürebilirim, Eğer istersen. | Open Subtitles | يمكنني أخذك إلى الجنة إذا كنت ترغب في ذلك |
- Silahşorları yok etmek istiyorsan anahtar D'Artagnan'dır. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في رؤية تدمير الفرسان هو المفتاح ارتيغنان |
Eğer arkadaş ya da bir akrabanız da kalmak isterseniz ya da burada, dışarıda kıçımın üstüne oturup bekleyeceğim. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في البقاء مع صديق أو قريب، أو إذا كنت ترغب في البقاء هنا هذه الليلة، سوف أضع نفسى فى الحديقه بالخارج. |
Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في قوس قزح ، يجب أن يكون المطر. |
Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın yanına git ve güzel bir name mırıldan | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في قوس قزح ثم يجب أن يكون المطر. سحب نفسك معا ، صافرة سلالة سعيد |
Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في قوس قزح ثم يجب أن يكون المطر. |
Gökkuşağını görmek istersen önce yağmura sahip olmalısın | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في قوس قزح ، لماذا ، أنت فقط يجب أن يكون المطر. |
Bu bize göre lüks bir çözüm olabilir, Eger bunu göze almak istiyorsanız. | TED | انه حَلٌّ مُترفٌ يصلح لنا نحن الذين نستطيع توفيره، إذا كنت ترغب في ذلك. |
Bu yüzden eğer mutluluğun gerçek görünüşünü ortaya çıkarmak istiyorsanız bu ifade için bakmanız gerekecek. | TED | لذا إذا كنت ترغب في أن تظهر نظرة سعادة حقيقية فسوف تبحث عن هذا التعبير. |
Veresiye istiyorsanız bir bankacıdan referans getirmelisiniz. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في حساب ائتمان سليم تحتاج مرجع مصرفي. |
İkiniz konuşmak istiyorsanız ben giderim. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في التحدث إليه، يمكنني ترك. |
Eğer istersen seni buracıkta ellerimle ortadan ikiye ayırırım. | Open Subtitles | لانني سوف امزقك فقط الى اجزاء بيدي العاريتين هنا إذا كنت ترغب في ذلك |
Buna şimdi de gülebiliriz, ya da Eğer istersen konuşabilriz, günüm boş. | Open Subtitles | يمكننا أن تضحك عن ذلك الآن، إذا كنت ترغب في ذلك، أو أننا يمكن أن مجرد كلام... لقد حصلت كل يوم. |
Onu tahrik etmek istiyorsan eski karından bahsetmelisin. | Open Subtitles | مهلا، إذا كنت ترغب في تحويل القبيح لها، الحديث عن زوجته السابقة الخاصة بك. |
Ve oraya çıkıp intihar etmek istiyorsan... | Open Subtitles | حتى إذا كنت تريد الذهاب الى هناك. إذا كنت ترغب في الانتحار، |
Burada hala bir kahve makinesi var. Bir fincan kahve isterseniz ya da çay tercih ederseniz... | Open Subtitles | لا يزال هناك آلة القهوة هنا إذا كنت ترغب في فنجان ، |