Evet, birkaç küçük testle başlamayı umuyorum. Eğer bir sakıncası yoksa. | Open Subtitles | و كُنتُ آمَلُ أن نَبدَأَ بِبَعضِ الاختِبارات الصَغيرَة، إذا لَم تُمانِعي |
Eğer dikkatli olmazsan, emdirecek bir sikin olmayabilir. | Open Subtitles | إذا لَم تكُن حذِراً فلن يكونَ لكَ قضيباً يُمَص |
Eğer yöntemlerini değiştirmezsen, uyuşturucuyu, şiddeti, öleceksin. | Open Subtitles | إذا لَم تُغيِّر طريقةَ حياتِك و تُوقِف المخدرات، و العُنف سوفَ تَموت |
Eğer daha akıllıca söyleyecek bir şeyleri olan yoksa, toplantı bitmiştir. | Open Subtitles | إذا لَم يبقى لديكُم أي شيء ذكي لقولِه رُفِعَ الاجتماع |
Esasında Eğer kimse suçlanmıyorsa, bu kötü bir şey olmamış demektir. | Open Subtitles | في الحقيقة، إذا لَم يكُن هُناكَ من يُلام، هذا يعني أن لا شيء سيئاً قد حصَل |
Eğer bütün bunları anlayamıyorsan McManus, sen buraya ait değilsindir. | Open Subtitles | إذا لَم يهُمُكَ أن تَعرِف كُل تِلكَ الأُمور، فلا يجدُرُ أن تكونَ هنا يا ماكمانوس |
Ve şu anın bana söylediği, Eğer bir arada olmazsak... hepimiz öleceğiz. | Open Subtitles | و ما يُقولُهُ الحاضِرُ لي أنهُ إذا لَم نَتَحِد معاً... سنَموتُ مُتَفَرِقين |
Eğer izin vermezlerse istifa edeceğim. | Open Subtitles | سآخُذُ إجازَتي و إذا لَم يُوافقوا، سأستَقيل |
Eğer sen beni işe almazsan, başka bir hapishane alır. | Open Subtitles | إذا لَم تُوظفني، سيقومُ بذلكَ سِجنٌ آخَر |
Eğer hiçbir şey bulamazlarsa, sayfanın sonuna gömülürler ya da tamamen görmezden gelirler. | Open Subtitles | و إذا لَم يكونوا حَقَقوا شيئاً سيَتِمُ دَفنُ نَعيهِم في أسفلِ الصَفحَة، أو يُتاجاهَلون بالكامِل |
- Eğer safkan olmayan atınız için olan iddiayı geri çekmezseniz, ekselansımız bu yarışa katılmanızı ister. | Open Subtitles | عظمته يدعوك أنت وحصانكَ للدُخُول في التحدي إذا لَم تزيل الوسام |
Eğer sen bize yatırım yapmaya hazır değilsen, o zaman bizden sana yatırım yapmamızı nasıl beklersin? | Open Subtitles | إذا لَم تُتهيَّئ للإستِثمار فينا، أذاَ كَيفَ تَتوقّعُ منـا أن نستِثمر فيك؟ |
Eğer şartlardan memnun değilseniz Ben Doktor Joseph Oswald ile tartışmanızı öneririm. | Open Subtitles | إذا لَم تَكوني راضيَة، أنصَحُكِ بِقوَّة أن تُناقِشي الأمر معي أنا الطَبيب جوزيف أوزولد |
Bak, Eğer o konsere gitmezsen penisimin p'sini bile göremezsin bu gece. | Open Subtitles | إذا لَم تذهبي إلى الحفل الغنائي، لَن أمارس معكِ الجنس الليلة. |
Eğer 5 saniye içinde silahlarınızı indirmezseniz, ölürsünüz. | Open Subtitles | الآن إذا لَم يستسلموا خلال خمسة ثوانى فستموت |
Eğer o gelmiyorsa, biz gidip onu getiririz. | Open Subtitles | إذن إذا لَم يأتـِي إليـنَا حيـنهـَا سنذهـب ونمسـكه |
Ailen için planladığı şeyler varmış ve Eğer ben... işlerine karışmazsam iyi edermişim. | Open Subtitles | من أجل عائلتكِ, وقد وعدني بمكافأة إذا لَم أتدخل بالامر. |
Bay Kerrigan, Eğer biz onlara güvenmezsek onların bize güvenmesini nasıl bekleyebiliriz. | Open Subtitles | أستاذ (كاريغان), إذا لَم تجعلهم محل ثقة لكَ فكيف سيثقون بنا بعدها؟ |
Eğer depo odasındaki sen değilsen... fotokopi kâğıtlarını raflara dizdiğimi nereden biliyorsun? | Open Subtitles | بيتشَر، إذا لَم تَكُن مَوجوداً .... في ذلكَ المَخزَن كيفَ عَرِفتَ أني كُنتُ أُرَتِب أوراق الطِباعَة؟ |
Eğer şimdi dönmezsem, bir daha dönmem. | Open Subtitles | إذا لَم أعُد الآن، فلَن أعودَ أبداً |