Bana sektör geçiş izni çıkarabilir misin, böylece neler yapabileceğime bir bakarım? | Open Subtitles | هل بإمكانك اعطائي إذناً بالعبور لكي اتمكن من الخروج من المدينة ومعرفة ما جرى معه ؟ |
Evet, arama izni getirebilseydin, bugün bi tane getirirdin. | Open Subtitles | حسناً .. لو لم تأخذ إذناً بذلك كنت فتشت بالقوة |
Evet, ona bir sebep vermen lazım, hafta sonunu grup seks yaparak geçireceği bir sorumsuzluk izni değil. | Open Subtitles | نعم تعطينه سبباً لا أن تمنحيه إذناً ليقضي أجازة جنس جماعي |
Anlamıyorum. Eğer yetki istiyorlarsa bu sorun değil. | Open Subtitles | ،أنا لا أفهم، إن كانوا يطلبون إذناً فتلك ليست بمشكلة |
Birine sığınağa girmesi için yetki vermeniz gerekiyor. | Open Subtitles | ...أحتاجك أن تقوم بتصريح إذناً لشخصٍ ما ليدخل المخبأ |
korumalarından biri sanki buna izni varmış gibi ''Ülkemden git'' diyor, benim de Amerikan vatandaşı olduğumdan habersiz. | TED | أحد حاشيته كما لو أنه أُعطي إذناً قال: "اخرج من دولتي" لم يدري أنني أيضاً مواطن أمريكي. |
Yaveri ateş izni istemeyi sürdürüyor. | Open Subtitles | ضابط جناحه ظل يطلب إذناً لإطلاق النار |
Bayan Flynn'in izni valinin tayin ettiği rehabilitasyon programı aracılığıyla garantilenmiş. | Open Subtitles | الآنسة (فلين) تضمن إذناً بالغياب مِن البرنامج التأهيلي الذي يُؤسّسه الحاكم. |
Arama izni getirebilirdim. | Open Subtitles | لقد أخذت إذناً بالتفتيش |
Krypton'da evlilik izni nasıl isteniyor? | Open Subtitles | إذاً كيف يطلب المرء إذناً بالزواج طبقاً لتقاليد (كريبتون)؟ |
Bana geçiş izni verdiler. | Open Subtitles | وأعطوني إذناً للمرور |
- Konuşma izni rica ederim, efendim. | Open Subtitles | - أودّ إذناً بالتكلّم ، سيّدي . |
-Konuşma izni istiyorum efendim? -İzin verildi | Open Subtitles | - أودّ إذناً بالتكلّم ، سيّدي . |
Art, sana daireme girme izni vermemiştim. | Open Subtitles | لم أعطيك إذناً لإقتحام شقتي يا (آرت). |
- Konuşma izni istiyorum, efendim. | Open Subtitles | - أود إذناً بالتكلم ، سيّدي . |
ve olimpiyat oyunlarının tasarımcıları ona yaptıkları gelişmeleri anlatırdı ve yetki için ona bakarlardı | Open Subtitles | "ومصممي "الألعاب الأوليمبية كانوا يشرحون له مدي التقدم الذي أحرزوه وينتظرون إذناً |
Abbott bana sahaya çıkmam için yetki vermedi ama ben verdiğini söyledim. Bu mazur görülemez. | Open Subtitles | (آبوت) لمْ يُعطني إذناً للذهاب في تلك المُهمّة، ورغم ذلك قلتُ أنّه فعل، وإنّه أمر لا يُغتفر. |
Abbott bana sahaya çıkmam için yetki vermedi ama ben verdiğini söyledim. Bu mazur görülemez. | Open Subtitles | (آبوت) لمْ يُعطني إذناً للذهاب في تلك المُهمّة، ورغم ذلك قلتُ أنّه فعل، وإنّه أمر لا يُغتفر. |