ويكيبيديا

    "إذن فقد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Demek
        
    • O halde
        
    • - Yani
        
    • Öyleyse
        
    • Yani ise
        
    • Yani sen
        
    Demek onüçüncü kavim buraya yerleşti ve kendi Saylonlarını yarattı. Open Subtitles إذن فقد أستقرت القبيلة الــ13 هنا وقاموا بصنع أليات قتالهم
    Demek Wood devriye arabasıyla seni mezarlığa götürdü, öyle mi? Open Subtitles إذن فقد أخذك الشرطي وود بسيارة الشرطة إلى المقبرة ، صحيح ؟
    Eğer sen gerçek değilsen, bunun anlamı başım koptu Demek. Şu an ölüyüm. Open Subtitles إن لم تكن أنت حقيقى إذن فقد تم قطع رأسى , و أنا ميتة
    O halde bu kadar yolu boşuna gelmişsiniz. Open Subtitles إذن فقد حضرت من رحله طويله جدا من أجل لا شئ
    - Yani o da aynı anda iki yerdeymiş. - Kesinlikle. Open Subtitles إذن فقد كان بمكانين في الوقت نفسه بالضبط
    Öyleyse babasının öldüğü günle aynı gün doğanları öldürüyor. Open Subtitles إذن فقد كان يقتل الرجال الذين ولدوا بنفس اليوم إن والده مات
    - Yani ise yariyordu! - Hayir yaramiyordu! Sen delisin! Open Subtitles - إذن فقد نجحت لا لم تنجح أنت مجنون -
    Yani sen bir lezbiyene bir adamda ne aradığını mı sordun? Open Subtitles إذن فقد اخذت النصيحة من مثلية بما ترغب به في الرجل؟
    Demek kayboldunuz ve eve dönmek için yardıma ihtiyacınız var. Open Subtitles إذن فقد تهتما وتحتاجان إرشادات للعودة للمنزل
    Tüm maillerimi okudun Demek 47 tanesini de evet Open Subtitles إذن فقد قرأتَ كل رسائلي الإلكترونية السبع والأربعون بأكملهم، أجل
    Hep çocuk kalmak isteyen biriydi Demek? Open Subtitles إذن فقد كان من النوع الذي لا يود أن ينضج؟
    Demek aileyi terk eden veledi alıp Efendi yaptılar. Open Subtitles إذن فقد استقبلوا الفتى الذي غادر العائلة وجعلوه سيدًا ؟
    Demek takip cihazı bulunan yiyecek tuzakları kurma zahmetine bile katlanmışlar. Open Subtitles إذن فقد تكبدوا عناء نصب أفخاخ من الطعـام
    Demek kanserin çaresinin formülünü buldun, sonra da kaybettin. Open Subtitles إذن فقد كنت تملك وصفة يمكنها القضاء على السرطان وقد أضعتها.
    Yani, yas tutman seni yepyeni ortaklar bulmaya teşvik etti Demek? Open Subtitles إذن, فقد كان الحزن ما دفعك للعثور على مجموعة جديدة كلياً من الأصدقاء؟
    Demek istediğim -- Bu konuda konuşurken dahi tüylerim diken diken oluyor, TED إذن فقد كان--حقا تصيبني القشعريرة بمجرد الحديث عنه--
    Cotton Wilson ha. Demek parasını Ike veriyor. Open Subtitles كوتون ويلسون إذن فقد دفع له أيك
    O halde istediğin her şey gerçek oldu. Tadını çıkar bari. Open Subtitles إذن فقد حصلت على كلّ شيء أردته على الإطلاق ومن الأفضّل أن تتمتّعي به
    O halde, az önce Baş Tabip Subay olarak onun sorumluluğunu devraldınız. Evet. Open Subtitles إذن فقد ورثتَ مسئوليته كالضابط الطبي الرئيسي
    - Yani seksi iç çamaşırımı boşuna mı giydim? Open Subtitles إذن فقد إرتديت ملابسي الداخلية المثيرة من أجل لا شيئ؟
    Öyleyse,nerede olduğunu bilmediğin bu mağaraya gönderilip geri geldin. Open Subtitles إذن فقد ذهبت لهذا الكهف و عدت دون أن تعلم أين هو
    Eğer Öyleyse yanıldım ve beni hemen öldürmelisin. Open Subtitles إن كان هذا حقيقياً إذن فقد أخطأت ويجب أن تقتلوني الآن
    Yani ise yariyordu. Open Subtitles إذن فقد نجحت
    Yani sen onun senin için geldigini biliyordun. Open Subtitles إذن فقد كنت تعلم أنه قادم خلفك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد