Steve, Will'in annesinin dediğine göre sen ve Mason Will'in en iyi arkadaşıymışsınız. | Open Subtitles | ستيف، أمّ إرادةِ قالتْ بأنّك وميسن أصدقاء ماالأفضلُ. |
Sen Will'in yerini istiyorsun, David Lee, Will'in yerini istiyor, ...ben de Will'in yerini istiyorum. | Open Subtitles | تُريدُ مقعدَ إرادةِ، مقعد إرادةِ حاجاتِ ديفيد لي، وأنا أُريدُ مقعدَ إرادةِ. |
Çünkü, Will'in yaşındaki bir çocuk büyümesiyle birlikte erkeklik içgüdüleri harekete geçer-- ...ve bazen yol gösterecek bir rehber arar kendine. | Open Subtitles | لأن a عُمر إرادةِ ولدِ بَدْء التَفكير كَبْر، رجولة - أحياناً يَبْحثونَ عن a ناصح. |
Bu Will'in babası. | Open Subtitles | كرأس مجهول. الذي أَبُّ إرادةِ. |
Başkanın isteklerine karşı olan başkan yardımcısının yavan kanununa Senatör Macauley'in gizlice sızmasını sağlamak. | Open Subtitles | وحصل عضو مجلس الشيوخِ ماكلوي للإِنْسِلال لدى نائبة الرئيس تشريع الحمارِ الأعرجِ ضدّ إرادةِ الرئيسَ. |
Will'in hikâyesini kontrol edeceğim. | Open Subtitles | سَأَفْحصُ قصّةَ إرادةِ. |
Hepsi Tanrı'nın isteklerine karşıdır bu yüzden hepsi eşit şekilde kötüdür. | Open Subtitles | جميعها تتعارضُ مع إرادةِ الرب لذا، فجميعها مسيئة |