ويكيبيديا

    "إرادتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • isteğiyle
        
    • iradesiyle
        
    • rızası
        
    • isteği
        
    • rızasıyla
        
    • Arzusu
        
    • iradesini
        
    • özgür
        
    • istegiyle
        
    Moloch'un onun için planladığı rolü oynayacak, ve bunu kendi isteğiyle yapacak. Open Subtitles ستقوم بلعب الدور الذي قام بأختياره لها و ستقوم بذلك بمحض إرادتها
    Arabaya ya kendi isteğiyle biner ya da seni öldürür, onu da arabaya atarım. Open Subtitles إما تركب الشاحنة ،بمحض إرادتها أو سأرديك وأرغمها لها الخيار
    Bayan Ellsworth kendi iradesiyle, benimle görüşmek istiyor. Open Subtitles الآن كما يبدوا بقوة إرادتها فهي ترغب بلقاء معي
    2077'i rızası dışında terk etti ve Özgürlük'ün yapabileceğinden çok daha fazla geleceği değiştirdi. Open Subtitles غادرت 2077 ضد إرادتها أنها فعلت المزيد لتغيير مستقبل ليبرا 8 يمكن أن يكون من أي وقت مضى
    İsteği dışında onunla olduğu açıkça belli. Open Subtitles لقد كان من الواضح أنها إحتجزت ضد إرادتها
    Böyle bir şeyi kendi rızasıyla yapmış olamaz. Open Subtitles أعلم أنها لن تفعل شيئاً كهذا بمحض إرادتها.
    Arzusu dışında tutulmuyordu. Open Subtitles لم يتم احتجازها رغماً عن إرادتها
    Ama dolunay olduğu zaman, kurban kendi iradesini kaybeder. Open Subtitles ولكن مع اكتمال القمر تفقد الضحية إرادتها
    Söylentilere göre de tamamen kendi isteğiyle. Open Subtitles إنها في طريقها إلي الآن بكل المقاييس، لقد جاءت إلي بمحض إرادتها
    Shanti Sabera'yı kendi isteğiyle bıraktı. Open Subtitles شانتي تركت المدرسة بمحض إرادتها.
    Yukarı kendi isteğiyle çıkmamıştır herhalde. Open Subtitles لا أفترض أنها صعدت هناك بمحض إرادتها
    Kendi isteğiyle bırakabilirdi. Ona tavan arasındayken ne söyledin? Open Subtitles لعلّها غادرت بمحض إرادتها - ماذا قلت لها في العليّة؟
    Hayır, biz Anya'yı çalmadık o, kendi hür iradesiyle bize katıldı. Open Subtitles لا، لم نكن سرقة آنيا. وانضمت إلينا إرادتها الحرة.
    Müvekkil kendi hür iradesiyle geldi. Open Subtitles العميلة أتت إليّ بمَحْض إرادتها.
    Kendi özgür iradesiyle geri dönmesi sizi rahatsız mı eder? Open Subtitles هل يزعجك أن تعود بملئ إرادتها ؟
    - rızası dışında tutulduğuna inanıyorlar ve güvenli bir şekilde dönmesi için yalvarıyorlar. Open Subtitles ‫انهم يعتقدون أنها حُبست ‫ضد إرادتها ‫وينشدون عودتها سالمة
    Onu rızası dışında sekse zorluyorsun. Open Subtitles أنت أجبرتها على ممارسة الجنس بغير إرادتها.
    Onu, rızası dışında alıkoyuyorlar. Onu görmeme izin vermezler. Open Subtitles لقد وضعوها رغماً عن إرادتها لن يدعوني أراها
    Hiç bir kadın burada zaman geçirmek istemez isteği dışında değilse tabii. Open Subtitles لا تُوجد امرأة قد قضت وقتاً هنا إلاّ لو كان ذلك رغم إرادتها.
    Departmanınonu kadın avcısı zengin bir adamla kendi isteği dışında zorla takılmasını istemesine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أنّ الإدارة تُجبرها على التسكّع مع رجل غنيّ مُلاحق للنساء ضدّ إرادتها.
    İmkanı olsa beni arayacağını biliyorum, bana bunu düşündürten şey ise isteği dışında bir yerde tutuluyor olması. Open Subtitles أعلم أنها كانت ستتصل بي إن استطاعت وهذا يجعلني أعتقد أنها محتجزة بمكان ما ضد إرادتها
    Atom altı bağlar birbirine denktir. Bu bağı onun kendi rızasıyla bozması gerekir. Open Subtitles يجب أن تكسر هي تلك العلاقة، أن تنسى بمحض إرادتها
    Gücümüzle, onun iradesini yerine getir. Open Subtitles {\pos(290,180)\b1\fs30} "بواسطة قوتنا ،أعد إليها إرادتها"
    Seni özgür iradeli bir drakulina bile yapmayacağım. Open Subtitles لا أريد أن أقوم بتحويل مصاصة دماء لها إرادتها الخاصة
    Arabaya ya kendi istegiyle biner ya da seni öldürür, onu da arabaya atarim. Open Subtitles إما تركب الشاحنة ،بمحض إرادتها أو سأرديك وأرغمها لها الخيار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد