Ruhunu aldığım çoğu kişi yaşama isteklerini çoktan kaybetmiş olurdu. | Open Subtitles | معظم الأرواح التى أأخذها كانوا قد فقدوا بالفعل إرادتهم في الوجود |
Direnme isteklerini içlerinden almazsan, kaçarlar. | Open Subtitles | سوف يتحررون إلا إذا انتزعنا إرادتهم للمقاومة |
Pek çok kadın ve çocuk istekleri dışında yabancı ülkelerde zorla tutulmaktadır. | Open Subtitles | يوجد الكثير من النساء والأطفال المحتجزين رغما عن إرادتهم في بلدان أجنبية. |
Bildiğin üzere aklı başında ki insanları istekleri dışında hapseden bir yer. | Open Subtitles | مكان عليك أن تعرفه جيدا لديها تاريخ حجر الناس العقلاء ضد إرادتهم |
O genç kızlar da iradeleri dışında zorla tutulmuyorlardır. | Open Subtitles | لم يكونوا محبوسين هُناك ضد إرادتهم |
Etkili olması için isteklerine boyun eğen çok sayıda insan gerekiyor. | Open Subtitles | وليكون تأثيرها كبيراً.. فإن هذا يتطلب من بشر كثيرون التخلي عن إرادتهم |
Tanışacağın diğer acemiler de kendi istekleriyle oraya gitmediler. | Open Subtitles | الآخرين الذين ستلتقيهم ليسوا هناك بمْلء إرادتهم |
Okullarımız göçmenlerle doluyken, Bart gibi çocuklar öğrenme isteklerini yitirdi. | Open Subtitles | مدارسنا مكتظة بالمهاجرين ، وأطفال مثل (بارت) فقدوا إرادتهم بكسب العلم |
Yaşama isteklerini yok ederiz! | Open Subtitles | بل لأننا نسحق{\pos(200,220)} إرادتهم في العيش |
İnsanlar, istekleri dışında şeyler yapmaya zorlanıyordu. | Open Subtitles | من حيث إجبار الناس على فعل أشياء رغمًا عن إرادتهم |
6 yıl boyunca polis onları istekleri dışında alıkoydu ve hayat kurtarmak için kullandı. | Open Subtitles | لمدة ست سنوات، شرطتنا عقدت لهم ضد إرادتهم واستخدمها لإنقاذ الأرواح. |
Bu insanlara güçleri istekleri dışında verilmiş. | Open Subtitles | فهؤلاء الناس إكتسبوا قواهُم ضد إرادتهم |
İradeleri süt kadar kaygan. | Open Subtitles | إرادتهم قويّة كالحديد |
bu özgür iradeleri ve seçimleriyle olacak. | Open Subtitles | لكن بعمل إرادتهم الحرة |
Bu onları iradeleri dışında tutmak anlamına gelir. | Open Subtitles | يعني إبقائهم رغما عن إرادتهم |
Bu insanlar kendi isteklerine göre imzaladılar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس هنا؟ هؤلاء الناس وقعوا بكامل إرادتهم |
Hipnozla tüm yapabildiğim bazı insanları kendi isteklerine karşı davranmaya zorlamak demek istediğim yalnızca bazı insanları. | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله عبر التنويم المغناطيسي... هو أن أجبر أشخاصاً معينين على التصرف ضد إرادتهم... و أقصد أشخاصاً معينين بالضبط. |
Bazıları buraya kendi istekleriyle gelmiş. | Open Subtitles | أتى البعض بكامل إرادتهم كما تعلم |