Anneanne donu giymek komik bulmadığım ve istismar etmeyeceğim çok hassas bir konu. | Open Subtitles | إرتداء اللبـاس الداخلي للعجـائز موضوع حسـاس جدا لا أراه طريفـا و أرفض استغلالـه |
Evraklarını yazmak, zamanında işe gelmek, düzgün ayakkabı giymek de önemli. | Open Subtitles | وكذلك القيام بالأعمال الورقية ،الحضور في الوقت المحدد، إرتداء حذاء مناسب |
Hikaye bu adam hakkında, kızlara deli oluyor ama elbise giymeyi seviyor. | Open Subtitles | تدور عن ذلك الرجل، هو متيم بفتاة ما لكنه يحب إرتداء ملابسها |
Zehirli dumanlar yüzünden gaz maskesi takmak zorunda kaldım. Tahminimce bu resim haricinde. | TED | كان علي إرتداء قناع للغاز، بسبب الغازات السامة، أظن فيما عدا تلك الصورة. |
Sorun olmaz. Deneme çorabını giyebilirsin. | Open Subtitles | أجل ، لا مشكلة يمكنكِ إرتداء جورب المحلّ |
Sert kızlar sadece iç çamaşırı giyip bir tür hayvan kulağı takarlar. | Open Subtitles | فتيات الإثارة هن الاتى يس إرتداء ملابس داخلية وبعض من أذان الحيوانات |
Herkesin giydiğini giymek istemiyorlar. | TED | إنهم لا يرغبون في إرتداء ما يرتديه الأشخاص الآخرين. |
Keten şeyler giymek istemiyorum, çünkü terim dışarı fışkırıyor. | Open Subtitles | لا أحب إرتداء المعاطف الثقيلة، حيث تجعلني أعرق |
Keten şeyler giymek istemiyorum, çünkü terim dışarı fışkırıyor. | Open Subtitles | لا أحب إرتداء المعاطف الثقيلة، حيث تجعلني أعرق |
Emin değilim ama,pençe işaretli ve savaş boyalı, bir şeyler giymek. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة إذا كان إرتداء علامات المخالب أو دهانات الحرب هي الطريقة الصحيحة |
Ne yapmam lazım? Tişört giymeyi mi bırakayım? | Open Subtitles | ،ماذا يجب أن أفعل أتوقف عن إرتداء التي شيرتات؟ |
- Geri kalanı angora kazak giymeyi seven kazmalarla ilgili! Kazma olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | ــ الباقي عن أحمق يحب إرتداء بلوزات الأنغورة ــ لا أظنه أحمق |
Zehirli esinti dumanları bize taşırken, bazı insanlar maske takmak zorunda kalmışlardı. | Open Subtitles | لأن النسيم يحمل الأبخرة السامة إلينا، بعض الناس كان عليهم إرتداء الأقنعة. |
Dansa giderken bunu giyebilirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنكِ إرتداء هذا للحفلة الراقصة |
Bence askerin görevi üniformasını giyip düşmanı öldürmektir. | Open Subtitles | ولكنى أعتبر عمل الجندى هو إرتداء الزى الرسمى وقتل العدو |
Islatacaksın, sonra benimkilerden giymen gerekir. | Open Subtitles | سيصيبهم البلّل، وسيتوجب عليك حينهـا إرتداء ملابسي |
Bundan böyle her gün bunu giy, olur mu? | Open Subtitles | هل يمكنك إرتداء هذا كل يوم من الآن فصاعداً؟ |
Hayır, bu eteği TV'de yayınlanacak bir duruşmada giyemem. | Open Subtitles | لا، لا يمكنني إرتداء هذه التنوره لمحاكمه تلفزيونيه |
Pek sevmedim fakat kıyafetlerimi geri giymeye üşendim. | Open Subtitles | في الواقع إنه لم يعجبني ولكن لم أشعر برغبة في إعادة إرتداء ما كنت أرتديه |
Seni çarşaf giymekten kurtaran adamlar ve kadınlar için biraz daha şefkatli olsan? | Open Subtitles | للرجال والنساء الشجعان الذي يبقونكم بعيداً عن إرتداء البرقع؟ |
Ölsem bile sizin o Avrupalı paçavralarınızı giymem. | Open Subtitles | إني أفضّل الموت، عن إرتداء ملابسكم العفنة الرثّة |
İlki geleneklerden ama ikiyle üç insanların pantolonlarını giymesi için. | Open Subtitles | أعني، الأولى تقليدية ولكن الثانية والثالثة ليتسنى للآخرين إرتداء ملابسهم |
- Düğünde ben de sizin gibi eldiven giyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني إرتداء قفازات مثل ما تفعلين أنتِ ؟ نعم ، هياّ |
Bu gece herkesin bir kostüm giyerek istediği her şey olabildiği bir gece. | Open Subtitles | إنها الليلة التي يستطيع فيها كل شخص إرتداء لباس تنكر وأن يكونوا أي شخص يريدون |
Bunun için özür dilerim hanımefendi. ve sen bu saç filesini giymelisin. | Open Subtitles | أنا أسف بشأن هذا يا سيدتي وأنت يجب عليك إرتداء واقي شعر |