Tamam bak işlediğin suçlar konusunda hatam varsa... Buradan çekip giderim. | Open Subtitles | إذا كنت بريء من الجرائم التي أعتقد أنك إرتكبتها إذن سأغادر |
- 20 yıl Newgate te yattım senin işlediğin suçtan. | Open Subtitles | عملت 20 سنة في نيوجيت لجريمة انت إرتكبتها. |
Ama senin lisansın, "işlediğin" bir suçtan dolayı hapse girdiğin için elinden alındı. | Open Subtitles | لكنّك فقدت رخصتك لأنك دخلت السجن لجريمة إرتكبتها فعلاً. |
İşlediğim tek suç onu daha genç biri için bırakmaktı. | Open Subtitles | الجريمة الوحيدة التي إرتكبتها . هي أنني تركته لرجل أصغر |
Sizin işlediğiniz bir cinayet Sayın Yargıç. | Open Subtitles | الجريمة التي إرتكبتها سيدي القاضي |
Senin işlediğin suç sayesinde ise bir suçluyu yakaladık ve eseri geri aldık. | Open Subtitles | والجريمة التي إرتكبتها أدت لإعتقال سارق و إعادة قطعة |
Her şey, kalın kafalı bir gençken işlediğin bir cinayeti gizlemek içindi. | Open Subtitles | لتغطية جريمة قتل إرتكبتها في شبابك الطائش |
Dört yıl önce işlediğin suçların hesabını vermeni sağlayacak insanlar uzun bir liste oluşturuyor. | Open Subtitles | هناك صف طويل من الأشخاص الذي سيتأكدون أنّك ستُعاقب على جرائمك التي إرتكبتها قبل 4 سنوات. |
Şimdi de işlediğin suçun cezasını ödeyeceksin. | Open Subtitles | وستدفع الآن ثمن الجريمة التي إرتكبتها |
İşlediğin cinayet için başkasını öldürmeye beni Rusya'ya gönderdiğinde de. | Open Subtitles | وعندما حاولت إرسالي إلى "روسيا" لأقتل شخصاً ما للجريمة التى إرتكبتها أنت. |
Onun için işlediğin suçları biliyorum. | Open Subtitles | أعرف الجرائم التي إرتكبتها لأجلها |
Sadece ben işlediğin günahları anlayabilirim. | Open Subtitles | أنا وحدي أفهم الذنوب التي إرتكبتها |
Açık denizlerde işlediğin suçlardan dolayı Majesteleri Kral'ın bana verdiği yetkiye dayanarak ve kişisel bazı sebeplerden dolayı seni mahkemeye götürmek için almaya geldiğimi ve benim tutuklum olduğunu ilan ediyorum. | Open Subtitles | بسب الجرائم التي إرتكبتها في أعالي البحار، ومن خلال السلطات المخوّلة لي... من قِبَل جلالة الملك، وبقدر عالٍ من القناعة الذاتية... بموجب القانون أضعكَ في عهدة المحكمة وأعلنكَ سجينًا لي |
Sen ve Bernie yüzsüzlükle burada, Santa Barbara'da kalarak Profesör Stein cinayetini çözerek, bütün övgüleri almaya ve işlediğin suçları masum bir adamın üzerine yıkmaya karar verdin. | Open Subtitles | قررت أنا و(بيرني) بوقاحة أن تبقيا هنا في (سانتا باربارا) لحل جريمة قتل (ستاين)... تآخذا كل الفضل، وتلفقا تهمة جرائم إرتكبتها أنت لرجل بريئ. |
Ne tanrılara, ne de insanlara karşı işlediğim suçlar doğruyu söylememe engel oldu. | Open Subtitles | لا جرائم ضد الآلهة أو البشر.. التي إرتكبتها.. حفظت لقول الحقيقة |
İşlediğim suçların hepsi geçmişte kaldı. | Open Subtitles | مهما تكن الجرائم التي إرتكبتها في الماضي فهيَ من الماضي |
Buraya geldiğimden beri işlediğim günahlar için kendimi suçlayacak kadar inancım var. | Open Subtitles | أنا أقول بأنه لذنوبي. لدي ما يكفي من الإيمان لإدانة نفسي للخطايا التي إرتكبتها منذ وصولي هن. |
sayfasında savaşta işlediğiniz suçlar yüzünden asılıp bilinmeyen bir yere gömüldüğünüzün yazılı olduğu bir haber okuyacağım Albay Wegner. | Open Subtitles | و أقرأ مقالا صغيرا في الـ (نيويورك تايمز) ، في صفحة رقم 18 يقول أنك العقيد (فيكنر) قد شنقت عن الجرائم التي إرتكبتها في الحرب و تم دفنك في قبر بدون اسم |