Yolu gösterdiğin için minnettarım ama sanırım buradan sonrasını kendim gidebilirim. | Open Subtitles | أقدّر لكَ إرشادي الطريق ولكنّي أظنّ أنّ بوسعي تولّي الأمر من هنا |
Ne olursa olsun, sana minnettarım bana kim olduğumu gösterdiğin için. | Open Subtitles | بالمناسبة، أنا ممتنّ لك على إرشادي لهُويّتي. |
Yol boyunca karşıma çıkan engeller karşısında bana doğru yolu gösterdiğin için ve herkes kaybolmuşken beni cesur kıldığın için şükrediyorum. | Open Subtitles | شكراً على إرشادي مباشرة على طريق الحق خلال الكثيرِ من العقبات على طريقِي. و لإبقائي حازماً عندما كل من حولي بدوا ضائعين. |
rehberim yoktu ve çok az param vardı. İspanyolca da bimiyordum. | TED | لم يكن لدي كتيب إرشادي والقليل جدًّا من المال، ولم أتكلّم الإسبانيّة. |
Rotamızı çizecek bir rehberim var. | Open Subtitles | لقد حصلت على كتاب إرشادي ليدلنا على الطريق ! |
Rotamızı çizecek bir rehberim var. | Open Subtitles | لقد حصلت على كتاب إرشادي ليدلنا على الطريق ! |