Tüm deneklerin kızmadan, öfkelenmeden, kinlenmeden ya da en azından bir ödül dahi beklemeden tepki vermesi beni çok şaşırttı. | Open Subtitles | ما أدهشتي أن جميع الحالات إستجابت بدون غضب، بدون ثورة بدون حقد، علي الأقل بدون أن يأمل في مكافأة |
Babanız öleceğini söylediğinde kardeşiniz nasıl tepki vermişti? | Open Subtitles | كيف إستجابت أختكَ عندما أخبرها والدك أنّه يحتضر؟ |
Yazana göre çocuğu ilaca çok iyi tepki vermiş ama ilaç testi sonlandıktan hemen sonra ölmüş. | Open Subtitles | ووفقاً لهذا، إستجابت إبنته جيّداً للأدوية لكنّها توفيت بعد إيقاف تجربة العقار. |
Emin değiliz ama elektroşok ve ilaç tedavisine yanıt verdi. | Open Subtitles | نحن لسنا متأكدين. لكنها إستجابت جيّداً للصدمات الكهربائية والدواء. |
Verdiğimiz ilana yanıt verdi. | Open Subtitles | لقد إستجابت للإعلان |
"Kate Wilson, imdat çağrısını 15:07'de yanıtladı." | Open Subtitles | إنها إستجابت إلي نداء الإستغاثة في الساعة 3: 07 |
Tamam. İspanya'nın bu politikaya nasıl tepki verdiğini kim söyleyebilir? | Open Subtitles | حسناً ، من يستطيع أن يخبرني كيف إستجابت "إسبانيا" لهذه السياسة ؟ |
Acı uyarısına tepki veriyor. | Open Subtitles | لقد إستجابت لتحفيز الألم |
Peki Amber bu cazip teklifine nasıl yanıt verdi? | Open Subtitles | وكيف إستجابت (آمبر) لهذا العرض المغري؟ |
"Kate Wilson, imdat çağrısını 15:07'de yanıtladı." | Open Subtitles | (كيت ويلسون) ، إستجابت لنداء الإستغاثة الساعة 3: 07 مساءاً |