Finn muhtemelen masabaşında iyi bir iş ve okkalı bir emeklilik aylığını hak ettiğini düşünüyor ve elde edemediği için Johnson'ı suçluyordu. | Open Subtitles | إعتقدَ الفنلندي من المحتمل بأنّه إستحقَّ a وظيفة مكتبية وa راتب التقاعدي الأكبر وهو لامَ جونسن على لا يَحْصلُ عليه. |
Büyümeyi hak eden asıl oydu. | Open Subtitles | هو الواحد الذي إستحقَّ للكَبْر. |
Bir kadının elinden ölmeyi hak ettin! | Open Subtitles | إستحقَّ المَوت مِن قِبل يَدّ إمرأةِ! |
Bir kadın tarafından öldürülmeyi hak etti! | Open Subtitles | إستحقَّ المَوت مِن قِبل يَدّ إمرأةِ! |
- O adam biraz sevgiyi hak ediyor. | Open Subtitles | أنا لَنْ يَكونَ عِنْدي... الرجل إستحقَّ a حبّ ومودّة صَغيرة. لِماذا؟ |
Mason ölmeyi hak etmişti! | Open Subtitles | إستحقَّ ميسن للمَوت. |
hak ettiğini aldı. | Open Subtitles | حَصلَ على ما إستحقَّ. |
Çok daha kötüsünü hak etmişti. | Open Subtitles | إستحقَّ الأسوأ |