Dingaan'ın keşif takımı, yalnızca 2 millik çevrede keşif yapmakla görevliydi. | Open Subtitles | فريق إستكشاف دينجان من المفترض فقط أن يستكشفوا على مسافة ميلين |
Bu da onlardan birisi. Uzay keşif programımız için bu bedeli on Amerikan astronotu ile ödemeyi istememiştik. | Open Subtitles | نحن لَمْ نَنْوَ الدَفْاع عن برنامج إستكشاف فضائنا |
Ve geleceğe bakınca, bu teknolojinin dünyâmız hakkında söyleyebileceklerini keşfetmek gerçekten heyecan verici olacak. | TED | وعندما ننظر غلى المستقبل سيكون من الممتع إستكشاف ما يمكن أن يخبرنا هذا عن العالم |
Bu muhteşem sarayın her odasını seninle birlikte keşfetmek istiyorum | Open Subtitles | أريد إستكشاف كلّ غرفة في هذه المعجزة معك |
Ve mühendis iş arkadaşlarımız da bu tarz bir veri keşfi için dünyanın en büyük değişken bilgisayarlarından birini yapıyorlar. | TED | وزملاؤنا المهندسين يصنعون أحد أكبر الحواسيب المتغيرة دايناميكيا في العالم لهذا النوع من إستكشاف البيانات. |
Yavruları, tundrayı keşfe çıkan diğer genç turnaların arasına karışır. | Open Subtitles | فراخهم، تنضمللزمرةالناميةمنالصغار، في إستكشاف التندرة. |
Orta derecedeki dalmalar için yapıldı, derin deniz araştırmaları için değil. | Open Subtitles | لقد قمت بإنشاء غواصة اعماق ليس لأجل إستكشاف الأعماق فقط |
Durumu incelemek için bir keşif grubu gönderirsin. | Open Subtitles | ترسل مجموعة إستكشاف صغيرة جدًّا لتبيُن الأشياء |
Zeminde yapılacak bir savaş için keşif yapmak başarının ön şartıdır. | Open Subtitles | الإستطلاع هو إستكشاف للمكان تمهيداً للمعركه |
Pioneer 10 ve 11'in, Güneş Sistemi'nin dış bölümlerini keşif stratejisinde çok önemli bir rolü vardı. | Open Subtitles | الرائد 10 و 11" كانا" جــزءاً إستراتيجياً مهاً في إستكشاف النظام الشمسي الخارجي |
Efsaneye göre, Karoo Çölü'nde 1941'de bir keşif yapılmış. | Open Subtitles | كما في الأسطورة ، عام 1941 كان هناك عملية إستكشاف " في صحراء " كارو |
2003 yazında NASA'nın jet hareket laboratuarı, Mars yüzeyine 2 uzay keşif aracı indirdi. | Open Subtitles | في صيف عام 2003 قام مختبر "ناسا" للدفع النفاث بإرسال مركبتين إستكشاف فضائيتين إلى سطح المريخ |
Bu senin için bir keşif seyahati olacak çocuğum. | Open Subtitles | ستكون رحلة إستكشاف لكم يا شباب |
Sadece kitaplardan bildiğimiz Latin Amerika kıtasını keşfetmek. | Open Subtitles | إستكشاف القارة الأمريكية اللاتينية التى لا نعرفها إلا من الكتب |
Gömülü hazineleri keşfetmek için mağara araştırma gezilerine katılıyor. | Open Subtitles | غائبة لفترة قصيرة عن إستكشاف أسفل الكهوف المظلمة للبحث عن الكنز المدفون |
Sizinle tüm bunları keşfetmek isterdim ama gerçekleştirmem gereken bir sünnet var. | Open Subtitles | كنت لأحب إستكشاف كل هذا معكِ لكن أنا مرتبط بموعد أداء علي تأديته |
Daha önce Downton'ı keşfetmek istediyseniz, işte size şans. | Open Subtitles | إذا كان أي منكم أراد إستكشاف "داونتون آبي"، هذه هي فرصتك |
Haydi ama. Birazcık gece keşfi yapabilirim pekala. | Open Subtitles | هيا، أعتقد أنه يمكنني تحمل إستكشاف ليلي بسيط، أليس كذلك؟ |
İnsanlarımızın yarısı keşfe çıktı. | Open Subtitles | نصف جنودنا خرجوا في مهمات إستكشاف |
Yani hastaneler, cezaevleri, uzay araştırmaları. | Open Subtitles | مستشفيات, سجون, إستكشاف الفضاء |
Beni 15 dakia içinde ara yoksa arama ekiplerini gönderirim | Open Subtitles | أتصلي بي بعد 15 دقيقة أو سأرسل فرقة إستكشاف |
Her durumda, uzayın keşfinin geleceği, işte bu. | Open Subtitles | في أيّ حال من الأحوال، هذا المستقبل إستكشاف فضاء. |
Ve tüm keşiflerimizin sonunda başladığımız yere dönecek ve ilk kez, bulunduğumuz yeri tanıyor olacağız. | Open Subtitles | وفي نهاية كل إستكشاف سنصل إلى حيث بدأنا و نعرف المكان للمرة الأولى " |