| Çocukken bir muhabbetkuşum vardı. Tek hoşuma giden evcil hayvandı. | Open Subtitles | كان عندي ببغاء في صباي، كان الحيوان الوحيد الذي إستمتعت به |
| Seninle birlikte o gün geçirdiğim zamanı hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | تقضيه الوقت معك في هذا اليوم انا إستمتعت به |
| - Slater'ın hayranı mısınız? hoşuma gitti. Çok güzeldi. | Open Subtitles | لقد إستمتعت به كان شيئاً جميلاً |
| hoşuma gitti. Çok güzeldi. Bayıldım. | Open Subtitles | لقد إستمتعت به كان شيئاً جميلاً |
| Çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | إستمتعت به جداً |
| hoşuma gitti. | Open Subtitles | لقد إستمتعت به. |
| Çok hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا إستمتعت به |
| hoşuma gidiyordu. | Open Subtitles | إستمتعت به! |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 