Kaset için teşekkür ederim. Büyük bir ilgiyle dinledik. | Open Subtitles | شكراً على الشريط لقد إستمعنا إليه بعناية |
Ben ve Henson Jack Benny Showu dinledik ve dama oynadık. | Open Subtitles | أنا و " هنسون " إستمعنا إلى الراديو ولعبنا لعبة الشطرنج |
Konuşmalarınızı dinledik, yöntemlerinizi gözlemledik, ama bu uzun sürmedi. | Open Subtitles | إستمعنا إلى خطابتكم، تعلمنا طرقكم، لكنّهم لم يدوموا طويلون. |
Belki de eğer o seni dinlemiş olsaydı hepsi hayatta olacaktı. | Open Subtitles | لربما كانوا جميعهم على قيد الحياة . لو كنا إستمعنا إليكى |
Neden? Çünkü onu dinlemiş olsaydık, Sybil hala hayatta olabilirdi. | Open Subtitles | لأننا إذا كنا إستمعنا إليهِ، "سيبيل" ربّما كانت لا تزال حيّة |
Sizi dinledik. | Open Subtitles | النظرة، إستمعنا إليك. إستمع المخبر إليك. |
İsteklerini dinledik ve hatta onun için Sasuke'nin yerini dahi saptadık. | Open Subtitles | إستمعنا إلى رغباتها و عثرت على ساسكي من أجلها |
Ahbap, şovunu dinledik. İçindeki tüm 12,000 kaloriyi de tabii. | Open Subtitles | يا صاح، لقد إستمعنا لبرنامجك مع كل الـ 12,000 سعرة حرارية |
Kaydı dinledik ve kimse onun ne olduğunu dahi açıklayamadı ve sonra bunları bulduk. | Open Subtitles | إستمعنا للتسجيل ولم يفسر أحد ما هي ثم وجدنا هذا |
Bir sürü No Doubt şarkısı dinledik. | Open Subtitles | بلا شك .. إستمعنا إلى الكثير من الموسيقى |
Sesli mesajları tekrar dinledik ve arkadan bir papağının sesinin geldiğini fark ettik. | Open Subtitles | لقد إستمعنا إلى تلك الرسائل الصوتية ولاحظنا صوت ببغاوات في الخلف |
O kadar beraber dinledik. | Open Subtitles | إستمعنا لهم معاً |
Herkesi dinledik. Riggs'le konuşmadık. | Open Subtitles | ــ لقد إستمعنا إلى كل الأشخاص (ــ نحن لم نجتمع مع (ريغز |