Arayan SANCCOB'dan Estelle van der Meer'di. "Lütfen yardım edin. | TED | كانت من "إستيل فاندير مير" من "سانكوب" قائلاً "نطلب مساعدتك.. |
Böyle çekip gidemezsin. Estelle benimle buluşmak için işten izin aldı. | Open Subtitles | يا، إستيل أزالتْ المساء منها الخاصّ فقط لكي مَعي، تَعْرفُ؟ |
Evet, güzeller güzeli Estelle'e koşmadan önce beni arayıp haber vermeni garantiye alayım dedim. | Open Subtitles | ألا أستحق إتصال قبل أن تعود إلى البيت إلى إستيل الجميلة والرائعة؟ |
Estelle sonrası için sana lahana dolması yaptı. | Open Subtitles | حَضّرتْ إستيل لك بعض الملفوف المحشي لوجبة لاحقة.. |
Tüm bunlar, bilge ve tecrübeli Bayan Estelle Morganweiss'ın kadroya katılmasını sağlıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يقودنا، والبركة بالسيدة (إستيل مورجانوايز) الحكيمة والغنية، نحو هذا الانتاج |
-Evet, ama Kral Edward Queens'de Frank ve Estelle Costanza ile oturmuyordu. | Open Subtitles | -حسناً ، الملك (إدوارد) لم يعش في (كوينز) مع (فرانك) و(إستيل كوستانزا) |
Meğer bu gece Estelle ile randevum varmış. | Open Subtitles | - الذي؟ - كَانَ عِنْدي موعد مع إستيل اللّيلة، |
Estelle bu gece boşuna gelmesin dedi. | Open Subtitles | يَقُولُ إستيل لا تُضايقُ مَجيء اللّيلة. |
Söylediği, "Kalçalarım, Estelle'den birini ayarlayamayacak kadar büyük". | Open Subtitles | وأقتبس،هدفيكبيرجدا ، "للحصول على رجل إستيل |
Estelle, bu yaratıkaları bir daha görürsen bizi acilen ara. Anladın mı? | Open Subtitles | إستيل)، عندما تشاهدين تلك المخلوقات مرة أخري) تتّصلي بنا مباشرةً، أفهمتي ؟ |
Adım Estelle ve dün akşam en yakın arkadaşım Harvey öldü. | Open Subtitles | اسمي "إستيل" وصديقي المفضل "هارفي" مات الأسبوع الماضي. |
Estelle'in nakli iyi geçmiş. | Open Subtitles | [كايت ومورغان تَضْحكُ] زرع إستيل كَانَ a نجاح. |
O hikayeyi anlattığın için sağ ol, Estelle. Güzeldi. | Open Subtitles | شكراً لأنك رويت تلك القصة يا (إستيل)، كانت جميلة |
O benim hamlem. 40 yıl önce Estelle'ye yapmıştım. | Open Subtitles | تلك حركتي، مارستها على (إستيل) قبل 40 سنة. |
Frank, Estelle ile ayrılmanıza üzüldüm. | Open Subtitles | (فرانك)، أريد أن أبدي أسفي، عن سماعي بانفصالك عن (إستيل). |
Estelle uğraştı. Casting yönetmeni şansımı kaybettiğimi söylemiş.. | Open Subtitles | (إستيل) حاولت ، مديرة طاقم التمثيل أخبرتها أنني فوت فرصتي |
Başka bir seçme var Estelle beni sokamıyor. | Open Subtitles | توجد تجربة أداء أخري أريدها و (إستيل) لم تستطع إشراكي فيها |
Estelle sadece şöyle şeyler söyler, "Başka yoldan gittiler." | Open Subtitles | ( إستيل) تقول أشياء مثل: " ذهبوا في طريق آخر " |
Bak bunu gerçekten takdir ediyorum ama Estelle'e dönmek zorundayım | Open Subtitles | إسمعي أقدر هذا بالفعل و لكن يجب أن أعود إلي (إستيل) |
Estelle yumruk atıyor. | Open Subtitles | إستيل لديها ذراعيّ جيمي. |