İster merakını tatmin edersin istersen de etmezsin, fakat etik olmayan bir şey yapma ki hastam 3 saat içinde ölmesin. | Open Subtitles | يمكنك إما إشباع فضولك أو تظلين جاهلة و لا ترتكبين أخطاء أخلاقية و لا تموت مريضتي بعد ثلاث ساعات |
Seni tatmin edebilme yeteneğim biraz körelmiş olabilir. | Open Subtitles | من الممكن أنه قد زعزع قدرتي في إشباع رغباتك |
Ama oksijen satürasyonu yükselmediği gibi tüm oksijen de karnına gidiyor. | Open Subtitles | ولكن إشباع الأكسجين لم يرتفع، وكل الأكسجين يذهب إلى بطنها. |
oksijen satürasyonu %85. Hipoksik. | Open Subtitles | إشباع الأوكسجين وصل إلى 85 بالمئة |
Kötü aşk gibi bir şey yok Bu sadece haz, şehvet. | Open Subtitles | ليس هنالك مجال للحب في عالم الشر، فهنالك رغبات إشباع ذاتية فحسب |
Düşük oksijen seviyesi kalbin durmasına neden olur. | Open Subtitles | انخفاض نسبة إشباع الأوكسجين قد يؤدي إلى فشل القلب |
Duygularınızı tatmin etmek için mi Otorite'ye itaatsizlik ettiniz? | Open Subtitles | لقد عصيتما السلطة من أجل إشباع رغباتكما؟ |
Kişisel tatmin uğruna başkalarını kasıtlı olarak kullanıp onlara zarar verdim. | Open Subtitles | أنا، بتعمُد، أستغليت وأذيتُ أشخاص آخرين من أجل إشباع رغباتي |
Ve şunu biliyorum ki burada ortaklık kurmak kovboyculuk oynamak isteyen bazı zengin piçleri tatmin etmekten daha çok ilgi çekiyor. | Open Subtitles | وأني أعرف أن المآرب الحقيقية للإدارة من هذا المكان تتجاوز إشباع رغبة أي نذل غنيّ يريد تقمّص شخصيات رعاة البقر. |
600 senedir kullanılmasına... ve kadının erkek arzusunun... objesi olarak kullanıldığı ve kendi sesi olmadığı... erkek tarafından yazılmış birşey olmasına rağmen... belki profesör Le gall'in kadını cinsel... cinsel tatmin objesi olarak... görmesini affadebiliriz. | Open Subtitles | فقد كتبت بالكامل من قبل الرجل بينما دور المرأة هو إشباع رغبة الرجل دون أن تملك صوتاً خاصاً بها |
Big Boy'unki çift katlı hamburger ama bu tek katlı yani bu yediğimin et-sos-ekmek oranı çok çok daha tatmin edici. | Open Subtitles | هذا هامبرغر طبقة واحدة بينما الولد الكبير طبقتين . هذا لديه قدرة إشباع أكثر بكثير . من اللحمة إلى الخبزة إلى نسبة التوابل |
Bazıları sadece... kan tutkularını tatmin etmek için. | Open Subtitles | ...وبعضهم يقاتل فقط من أجل إشباع رغباتهم في سفك الدماء |
oksijen satürasyonu 89'a düştü. | Open Subtitles | انخفض إشباع الأوكسجين إلى تسعةٍ وثمانين |
oksijen satürasyonu da çok iyi sayılmaz. | Open Subtitles | إشباع الأوكسجين ليس رائعا أيضا. |
- oksijen satürasyonu düşüyor. | Open Subtitles | إشباع الأكسجين لديها ينخفض |
oksijen satürasyonu 88. | Open Subtitles | إشباع الأكسجين انخفض إلى 88 |
oksijen satürasyonu artıyor. | Open Subtitles | إشباع الأوكسجين يرتفع. |
Evet, oksijen satürasyonu iyi. | Open Subtitles | أجل, إشباع الأوكسجين جيد؟ |
O yüzden kendine şişkin cüzdanlı, gözü bozuk ve düzgün cinsel haz ihtiyacı çok az olan adam arayışına başla. | Open Subtitles | لذا فلتبدأي في البحث عن رجال أغنياء وضُعفاء البصر ، ولديهم حاجة ضئيلة للغاية ليحصلوا على إشباع جنسي مُلائم |
Cinayet sebebi genellikle psikolojik ya da cinsel haz kaynaklıdır. | Open Subtitles | يستند الدافع عادة على إشباع نفسي و جنسي |
Kandaki oksijen doygunluğu çok düşüktü. | Open Subtitles | حدود إشباع أوكسجينِ في الدمّ كَانتْ منخفض جداً |
oksijen ve akciğer kapasitesi değerleri normal seviyedeler. | Open Subtitles | إشباع الأوكسجين وسعة الرئة في المجال الطبيعي |