Bayan Barclay hastanede, polis gözetimi altında tedavi görüyor. | Open Subtitles | إنها بالمشفى، تتم رعايتها تحت إشراف شرطي |
Bir kaç ufak çocuk yetişkin birinin gözetimi olmadan evde koşuturuyordu, ha? | Open Subtitles | مجموعة من المراهقين كانوا يتجولون في أرجاء المنزل دون إشراف البالغين |
Sayın Başkan, IMF görevlerini gözetim olmadan 40 yıldan beri yerine getirmektedir. | Open Subtitles | سيّادة الرئيس، عملت قوة المهمة المستحيلة لأكثر من 40 عامًا بلا إشراف |
Ne yazık ki ona düzgün bir hayat veremedim. denetimsiz kaldı. | Open Subtitles | لسوء الحظ لم اوفر لها بيت سليم لقد كانت بدون إشراف |
Abim Richard, Kontes Toutelot gözetiminde oğlunu yolculuğa çıkarmış. | Open Subtitles | أخي ريتشارد رتب لسفر الولد تحت إشراف كونتيسة توتنلوت |
Nükleer Regülatör Komisyonu'nun Acil Durum yönetim Programı altında geliştirdiğimiz bir aygıt. | Open Subtitles | إنها أداة قمنا بتطويرها تحت إشراف لجنة النظم النووية ونظام إدارة الطواريء |
belirlemekle görevlilerdi. On dört yaşımdan beri ilk defa, devlet denetimi altında değilim. | TED | أنا أقف هنا اليوم لأول مرة، منذ كنت في ال14 من العمر دون أي شكل من أشكال إشراف الدولة. |
Yaptim. Sadece yetiskin gözetimi altinda olmadan yapmadim. | Open Subtitles | لقد كنت أخيّم، فقط ليس بدون إشراف الكبار |
Kyle burada yetişkin gözetimi olmadan ve toplum düzenine karşı gelerek yaşıyormuş. | Open Subtitles | بأن كايل يعيش هنا بدون إشراف صحيح وإنه يعرقل الجالية |
Ne zaman bu ikisi yetişkin gözetimi olmadan bir maceraya atılsa, hep felâketle sonuçlanıyor. | Open Subtitles | كلما ذهبت هاتان الاثنتان معاً في مغامرة دون إشراف من البالغين انها دائماً كارثة |
İkiniz de internete bir yetişkin gözetimi olmadan erişemeyeceksiniz. | Open Subtitles | كلاكما ممنوعان عن استخدام الانترنت إلا تحت إشراف شخص بالغ |
Hayır doktor, bence çok yeteneklisin. Ama sana daha sıkı bir gözetim gerekiyor. | Open Subtitles | لا يا دكتور، أعتقد أنك موهوب جداً، أنت تحتاج إشراف أكثر فحسب |
Hâlâ gözetim memurunun gözetiminde olmak zorunda mısın? | Open Subtitles | أما تزالين مجبورة على أن تكوني تحت إشراف وصّي ؟ |
Evet, Jimmy'nin gözetim memurunu aradım. | Open Subtitles | نعم، دَعوتُ ضابطَ إشراف على الجانحين جيمي. |
Yıldız Geçidi Komutanlığı bir uzaylının sokaklarda denetimsiz bir şekilde dolaşmasını uygun görebilir. | Open Subtitles | قيادة بوابة النجوم , قد تعتقد أنه من المقبول أن تدع فضائي يتمشى في الشوارع دون إشراف |
Bu adamı izinsiz, denetimsiz ameliyat ettiniz. | Open Subtitles | أجريت لهذا الرجل عملية بدون تصريح وبدون إشراف. |
Hâlen kimsenin gözetiminde olmadan büyük suç davalarında çalışıyor. | Open Subtitles | ويعمل حالياً في مسارح جريمة كبرى دون إشراف |
Desteklenen yatırım her altı dolarda birini dışarıya sunuyor, Amerika'da profesyonel yönetim altında. | TED | ويمثّل الآن واحدًا من أصل كل 6 دولارات تحت إشراف إدارة محترفة في الولايات المتحدة. |
O silahlar 25 yıl önce Birleşmiş Milletlerin denetimi altında Başkan Khaled Al Fayeed tarafından yok edildi. | Open Subtitles | هذه الأسلحة قد دمرت قبل 25 سنة مضت بواسطة الرئيس خالد الفايد تحت إشراف الأمم المتحدة |
Lütfen bunu yanlış anlamayın ama bağımsız denetim işine girdiysem bağımsız olmam gerek. | Open Subtitles | حسناً , رجاء لا تأخذ هذا على محمل خاطىء لكت لأجل تزويد إشراف مستقل , يجب أن أكون محايدة |
Vonbraun ve onun kurmaylarının yönetimi altındaki tüm bu yıllar boyunca, ...Alfakent; | Open Subtitles | خلال هذه السنوات، تحت إشراف (فون براون) ومساعديه ألفافيل) تطوّرت بسرعة فائقة |
Gregory Conroy reşit olmayan suçlular için şartlı tahliye memuru. | Open Subtitles | جريجوري كونروي، a ضابط إشراف على الجانحين إلى الأحداث الجانحين. |
Üst yönetimin özel sektörden üyesi olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | -لم أظن أن للـ"إشراف" أعضاءٌ من القطاع الخاص |