| Hayır, evde parmağını bile kıpırdatmayan aylağın tekine benziyorsun. Ben işe gidiyorum. | Open Subtitles | لا، يبدو لي أنك لا ترفع إصبعا ، و لكن علي أن أباشر العمل |
| Orada öylece durur, parmağını bile kıpırdatmazdı. | Open Subtitles | كانت قفط تقف هناك وتراقب لم ترفع حتى إصبعا لحمايته |
| Son kez beni sinirlendirdiğinde parmağını kaybetmiştin. | Open Subtitles | في المرة الأخيرة التي أزعجتني فيها، فقدت إصبعا. |
| Fakat eğer parmağını kesersen, burdan gidersin. | Open Subtitles | لكن إن قطعت إصبعا سأطردك من هنا |
| En yakın kankan parmağını bile kıpırdatmadı. | Open Subtitles | صديقك العزيز لم يرفع إصبعا ليوقف الأمر |
| Çünkü yardım etmek için parmağını bile kıpırdatmadın! | Open Subtitles | لأنك لم تحرك إصبعا لمساعدتي |