Satacak bir şey bulmamız lazım fazladan birkaç sıfıra sahip bir şey. | Open Subtitles | يجب أن نجد شيء آخر لنبيعه بأصفار إضافيه في آخره |
fazladan meyva var. Bıçağı olan var mı? | Open Subtitles | أعتقد لدي كأس فاكهة إضافيه هل يملك أحدكم سكيناً؟ |
Bir daha küfür etmeyeceğim ve önümüzdeki Cumartesi fazladan bir saat bahçede çalışacağım. | Open Subtitles | لن أسب مرة اخرى وسوف اقوم بأعمال ساعه إضافيه السبت القادم |
Müziğimizi çok seviyorum ama bence bahsettiğin üç şarkının birini kesip bonus şarkı olarak çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لكن أعتقد بأنه يجب علينا أن نقتطع واحدة من الأغاني الثلاث التي كنت تتكلم عنها ونطلقها كـ أغنية إضافيه |
Eşofman takımlarında yetişkin büyük ve ekstra küçük genç bedenleri kalmış. | Open Subtitles | كانو إما البالغين كبيره أو الفتيان صغيره إضافيه. 97 00: 04: |
- buna ek olarak, herbirinizin kazanç sağlamaya yardım etmek için | Open Subtitles | وبالإضافه أنا سأطلب كل منكم لعمل مسؤليات إضافيه |
Büyük oyuna fazladan birkaç biletim var. | Open Subtitles | لقد حصلت على تذاكر إضافيه للمباراه الكبيره |
Bu sabah bize yanlışlıkla fazladan yumurtalı sandviç verdiler. - Kim ister? | Open Subtitles | إذن لقد منحونا بالصدفه شطيرة بيض إضافيه هذا الصباح فمن يريدها؟ |
Bazen ben de fazladan kazanmak için yarım gün çalışırım bazen. | Open Subtitles | أنا أعمل أعمالاً إضافيه مقابل مالاً إضافي |
fazladan yemek için şişkolar gelir demişlerdi bir de. | Open Subtitles | قالوا أن السمينين هم من يطلبون علبه إضافيه |
Silahlarınızı kapıda ve girişteki fazladan kapılarda bırakın. | Open Subtitles | إتركوا أسلحتكم بجانب الباب و أي أبواب إضافيه بجانب المدخل |
Böylece bunun kötü bir fikir olduğunu anlamam için fazladan bir saatim olur. | Open Subtitles | بهذه الطريقه،سيعطيني ساعه إضافيه لأُدرك أنها فكرة سيئه. |
Her neyse bize solungaç ve fazladan parmak verecek bir şey işte. | Open Subtitles | حسناً مهما كان سنخرج من هنا بخياشيم سمك أوأصابع إضافيه |
Çocuklarımız solungaçlı ve fazladan parmakla doğar. | Open Subtitles | سيكونون أطفالنا مولودون بخياشيم سمك وأصابع إضافيه |
Karizmatik Katolikler'in yeni bir ilahiyi öğrenmeleri için bu sabah fazladan yarım saate ihtiyaçları var. | Open Subtitles | الكنيسه الكاثلوكيه الكاريزميه تحتاج نصف ساعه إضافيه في هذا الصباح لنتعلم ترتيلة جديده |
Bu kalıpları biraz daha birbirine yakın ezerseniz aynı kumaş parçasıyla fazladan düşük bikini elde edebilirsiniz. | Open Subtitles | اتعلم, إن وضعت هذه القطع قرباً من بعض قليلاً تستطيع الحصول على ملابس سباحه إضافيه من نفس قطعة القماش |
- Güzel bir bonus. - Bencede. | Open Subtitles | و هذه ستكون عائده إضافيه لطيفه سأقول هذا! |
Çok güzel bir kızla sevişirsen bonus puan alıyorsun. | Open Subtitles | ونجعل نقاط إضافيه إذا نمت مع دايمين |
Galiba bu ay ekstra mesai yapmam gerekecek. | Open Subtitles | أظن بأن علي العمل نوبات إضافيه هذا الشهر |
Hayatımı sürdürebilmek için ekstra işler yapıyordum. | Open Subtitles | إني أعمل بوظائف إضافيه محاولاً إبقاء رأسي خارج الماء |
Ama bizim şimdi ek kültürlere ihtiyacımız var ki, daha çok bilgimiz olsun. | Open Subtitles | ولكن نحن بحاجه الى فحوصات مخبريه إضافيه و المزيد من التحاليل لتعطينا النتائج المضمونه. |