ويكيبيديا

    "إطالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzatmak
        
    • Bitmeyen
        
    • uzatmaya
        
    • uzatmanın
        
    • uzatmayı
        
    • BH
        
    • uzatma
        
    • ömrünü
        
    • uzatmış
        
    • uzatıcı
        
    Sevgililer sık sık tereddüt ederler, çekingenlikten değil bekleyen mutluluklarını uzatmak için. Open Subtitles الأحباء عادةً يترددون, ليس من الحياء. لكن من أجل إطالة سعادة الانتظار.
    Ama yaşlılıklarında veya zayıflatıcı hastalık karşısında yaşamı uzatmak uğraşında çok fazla çaba göstermezler. TED لكنهم لا يضعون الكثير من المال في الجهود الرامية إلى إطالة أمد الحياة في مواجهة المرض الموهن أو في سن الشيخوخة.
    Bilinçli Rüya'n Bitmeyen Hayat tarafından izleniyor ve uzmanlardan oluşan bir heyet tüm düşüncelerini gözlüyordu, şu anda bile. Open Subtitles حلمك الرائق يسيره برنامج إطالة الحياة وفريق من المتخصصين الذين يتعقبون كل فكرة من أفكارك حتى في هذه اللحظة
    Himalaya dağının eteklerinde yaşayan insanların ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor. Open Subtitles الطب الحديث يُساعد في إطالة .عمر الاشخاص الذين يعيشون هنا
    Adli süreci uzatmanın bu eyaleti ve ülkeyi emsalsiz ve gereksiz... Open Subtitles أن إطالة العملية القضائية يدفع هذه الولاية و البلاد
    Diğerleri müvekkillerinin yaşam sürelerini uzatmayı başarabildi, bazen yıllarca, bazen sadece birkaç ay. TED بعضهم نجحوا في إطالة حياة عملائهم، بعض الأحيان الى أعوام ، واحيانًا الى شهور
    Vefatınızdan bir saat sonra BH vücudunuzu bir bölmeye naklediyor ve sıfırın altında 196 derecede donduruyor. Open Subtitles بعد ساعة من انتقالكم سيقوم برنامج إطالة الحياة بتحويل جسدك إلى خلية متجمدة حيث يتم تجميدكم عند 196 درجة تحت الصفر
    Nesiller önce, bilim sayesinde yaşamlarını uzatma seçimini yaptılar. Open Subtitles اختاروا إطالة حياتهم بالعلم منذ أجيال مضت
    Yani bir insana aşık olursa ve o insanın ömrünü uzatmak için birisini öldürürse ÖIüm Meleği ölür demek? Open Subtitles إذن تقولين إن كان للشينيغامي مشاعر تجاه بشري ما، وقتل بشريًا آخر في سبيل إطالة حياة البشري الذي يكن له المشاعر..
    Ama bunu uzatmak için hibernasyon kullanabilirler. Open Subtitles لكنْ كان بوسعهم اللجوء للسبات بغية إطالة المدّة
    Kendimizi eğitmeliyiz Anı uzatmak Ve yaşamak öğrenirler. Open Subtitles يجب علينا أن نعود أنفسنا على إطالة اللحظة وأن ندرك الحياة
    Sigorta yenileme uzmanlık alanımız. Bitmeyen Hayat'ın ilkesi budur. Open Subtitles بث الطمأنينة , تلك هي وظيفتنا تلك هي عقيدة إطالة الحياة
    Bitmeyen Hayat insana da uygulayabilir. Open Subtitles إطالة العمر يمكن ان تتم لجسم الإنسان أيضا
    Bitmeyen Hayat, lütfen. Open Subtitles إطالة العمر المحدودة من فضلك أيمكنني المساعدة ؟
    İnsanlar için günü uzatmaya çalışmak o kadar olağandışı ki cidden bizleri inceleyen uyku araştırmacıları olmuştu. TED في الحقيقة، كان هناك باحثون في النوم قاموا فعليّاً بدراستنا لأنه كان غير طبيعي للغاية للإنسان أن يحاول إطالة يومه.
    Nişanı uzatmaya çalışıyorum da. İşler umduğumdan hızlı ilerliyor. Open Subtitles ، إنني أحاول إطالة الخطوبة الأمور تمشي بأسرع مما ظننت
    Onlar kazandı. Savaşı uzatmanın iki tarafa da faydası yok. Open Subtitles لقد فازوا، ليس هناك جدي من إطالة القتال من كلا الطرفين.
    Bu bayağı kavgayı uzatmanın anlamı yoktu bu yüzden daireme döndüm. Open Subtitles بدا أنه لا فائدة من إطالة ... هذا الشجار المُبتذل لذا عدتُ إلى شقتـي
    Savaşı uzatmayı da göze alamazlar. Open Subtitles ولا يستطيعون إطالة هذه الحرب
    Bitmeyen Hayat ya da bizim deyişimizle BH, geleceğe bir bakıştır. Open Subtitles إطالة الحياة أو" أ. ا " كما نحب ان نسميها هي نظرة خاطفة إلى المستقبل
    Ömrü uzatma teknikleri üzerine çığır atlayan buluşlar yapmıştı. Open Subtitles أجرى أحدث الأبحاث العلميّة لتطوير تقنيات إطالة الحياة.
    Ama önemli olan şu ki, bu yaşamını uzatmış. Open Subtitles لكن الهدف هنا إطالة مدى الحياة التي تستحق العيش
    Linea, Dargol'un yaşam uzatıcı etkisini arttırarak bir çeşit Gençlik Pınarı yaratmaya... Open Subtitles لانيا كانت تحاول أن تحسن من خصائص إطالة الحياة فى دارجوا - ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد