ويكيبيديا

    "إعادته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geri
        
    • tekrar
        
    • iade
        
    • döndürmeye
        
    • götürmek
        
    Bu konuda lösemiden kurtulan küçük bir kızın müthiş bir hikayesi var. Kanını alıyorlar, düzenliyorlar ve CRISPR öncüsü ile geri koyuyorlar. TED هناك قصة رائعة عن طفلة صغيرة أنقذت من سرطان الدم عن طريق أخذ دمها بالكامل وتعديله ثم إعادته بواسطة مركب طليعي لكريسبر.
    Kurbandan alınıp lanetlenmiş ve ona geri verilmiş bir şey. Open Subtitles شيء ما تم أخذه من الضحية الملعونة وتم إعادته لها
    Kurbandan alınıp lanetlenmiş ve ona geri verilmiş bir şey. Open Subtitles شيء ما تم أخذه من الضحية الملعونة وتم إعادته لها
    Artık tekrar tekrar denemek yok. Bu gece kaçtık, kaçtık. Open Subtitles الأمر هكذا يا رجل و لن يمكننا إعادته لو فشل
    Tüketiciler iade aşamasında ürünün fotoğrafını çekip durumunu onayladıkları bir uygulama kullanabilirler. TED يستطيع المستخدمون أن يستخدموا التطبيق لالتقاط صور للمنتج ويضعوا حالة المنتج عند إعادته.
    Phil sağolsun, biobilgisayar iyileşti ve yarı yaşayanların ülkesine geri getirildi. Open Subtitles الشكر لفيل الكمبيوتر الحيوي تعافى وتمت إعادته إلى أرض النصف أحياء
    Ve istersem bende kalabileceğini geri vermek istersem de arayabileceğimi söyledi. Open Subtitles قال أنّ بوسعي الاحتفاظ به أو الاتّصال به إنْ أردتُ إعادته.
    Onu geri getirebiliriz. Bizi buraya kimin getirdiği önemli mi? Open Subtitles هذا يعني أنّ بوسعنا إعادته أيهمّ مَنْ أوصلنا إلى هنا؟
    Onu burada tutmuyorsun ama hemen gerisin geri göndermek zorunda da değilsin. Open Subtitles لن تحتفظ به، لكن لست مجبراً على إعادته إلى المنزل فوراً أيضاً.
    Bana geri getirene dek onu sıkı sıkı tutmanı söylemiştim. Open Subtitles طلبت منك أن تتمسّك به حتّى تتمكّن من إعادته لي
    Masa sekizdeki herif burgerini geri gönderip para ödemeden gitti. Open Subtitles الرجل على طاولة ثمانية إعادته له برغر وغادر دون دفع.
    Bir belgeye eriştiği zaman onu çıkarır, inceler ve sol tarafa geri koyardı. TED وحين الدخول لملف ما يقوم بسحبه، مراجعته ثم إعادته لليسار من الصندوق.
    Ziyaretimden üç ay sonra McGowan, HYB dışında bir yere nakledildi ve sonra uyarılmaksızın yeniden geri getirildi. TED بعد ثلاثة أشهر من زيارتي، تم نقل ماكغوان خارج وحدة إدارة الاتصالات ومن ثم وبدون سابق إنذار، تمت إعادته إلى هناك.
    Bir yaşlı kurttan para alıp geri ödememe gibi bir şansın yok. TED لا يمكنكم اقتراض المال من ذئب وعدم إعادته.
    Değiştiremeyeceğiniz tek şey, geri alamayacağınız tek şey, zamandır. TED الشيء الوحيد الذي لا يمكنك تغييره، لا تستطيع إعادته للوراء، هو الزمن.
    Üzgünüm, eğer böyle birşey olsaydı, eminim şimdiye kadar geri gelmiş olurdu. Open Subtitles أسفه ، ولكنني متأكدة من أنه سيتم إعادته لو حدث هذا
    Bundan kurtulmanın en basit yolu onu geri vermek. Open Subtitles إسمعي لورلاي، الطريقة الأسهل للخروج من الوضع هو إعادته
    Hemen geri göndermelerini isteyin. Open Subtitles وأطلب منهم إعادته . حالما يتم الأنتهاء منه
    Bir süre sonra onu tekrar filikaya aldık. Open Subtitles وبعد برهه تمكنا من إعادته للقارب مرةً أخرى
    Görünmezlik devre dışı. Devreye tekrar alabilir miyim bilemiyorum. Open Subtitles الإخفاءتمتعطيله, لا أعلم إذا كان بإمكاني إعادته للعمل
    Bu nedenle, iyi hâli yarı açıkta devam etmediği görülenler kapalı cezaevine iade edileceklerdir. Open Subtitles . ردهة السجن أولئك الذين لا ينفذون المواصفات . بصورة جيدة ، سيتم إعادته
    Onu senden onu öldüren çocukların nefreti aldı, ve sen onu sevginle geri döndürmeye çalıştın. Open Subtitles الأولاد الذين قتلوه, كرههم أخذه منك. وتريدين إعادته بحبك؟
    Yani katil, tekneyi kıyıya götürmek için onu yerine takmak zorundaydı. Open Subtitles مما يعني أن القاتل كان عليه إعادته لأيصال القارب إلى الشاطئ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد