ويكيبيديا

    "إعتدت على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Eskiden
        
    • alıştım
        
    • ederdim
        
    • alışmış
        
    • alışmıştım
        
    Eskiden saatte 10 dolar kazanıyordun. Open Subtitles لقد إعتدت على عمل 10 دولارات فى الساعة الواحدة
    Önemli değil. Eskiden böyle yerlere gelirdim. Open Subtitles ليس بالأمر المهم ..إعتدت على القدوم إلى أماكن مثل هذا
    Sorun değil, buna alıştım. Her ebeveynin gözdesi vardır, değil mi? Open Subtitles لا مشكلة، لقد إعتدت على ذلك، لكل والد إبن مفضّل، صحيح؟
    Baharatlı yemeklere alıştım. Open Subtitles إعتدت على تناول الأطعمة المتبلة و المشطشطة فعلا
    Küçük bir kızken annemin Londra ve Paris'te kral ve kraliçeler için dans eden bir baş balerin olduğunu hayal ederdim. Open Subtitles عندما كُنت فتاة صغيرة إعتدت على تخيل أمي راقصة باليه والتي كانت ترقص من أجل الملوك والملكات في لندن وباريس
    Şimdiye kadar alışmış olmalıydım. Küçüklüğümden beri yalnız olduğum için. Open Subtitles إعتدت على ذلك منذ كنت صغيرا أمكث وحدى تماما
    Eğer yine o eski bencil piç... olmak istiyorsan... durma, alışmıştım. Open Subtitles إن كنت تريد أن تبقى أنانياً وسافلاً إفعل ما يحلو لك فقد إعتدت على ذلك
    Eskiden söylüyordum. Poco grubu mu söylüyordu? # Bana söylediğin herşeyi düşündüm # Open Subtitles لقد إعتدت على غنائها لقد كانت, من فرقة بوكو إنها أغنية جيدة
    Belki götürürüm. Eskiden her zaman götürürdüm. Open Subtitles ربما ٍافعل , أعني إعتدت على ذلك طوال الوقت
    Hadi ama, Eskiden internette daha kötülerini izliyordun. Open Subtitles أووه, هيا يا سايمون000 لقد إعتدت على رؤية أسوأ من ذلك على الإنترنت
    Eskiden içkiyle aramın nasıl olduğunu biliyorsunuz. Open Subtitles أنتم تعلمون ما إعتدت على أن أصبح عليه مع المشروب القديم
    Benim suçum yok. Eskiden sırt desteği takıyordum. Open Subtitles إنها ليست غلطتي إعتدت على إرتداء مشد ظهر
    Neil kolundan dolayı süremiyor satıcı da Eskiden motosiklet akrobatı olduğum için almama izin veriyor. Open Subtitles و البائع كان سعيدا من أجلي لأني سأستلمها لأني إعتدت على أن أكون سائقا فنانا
    Bir kaç ay önce ayağımı burktum ve itilmeye alıştım. Open Subtitles خَلعتُ كاحلَي قبل شهور قَليلة ولقد إعتدت على أن يقوم أحد بنقلي من مكان لأخر
    Hiç zahmet etme. Senin yanımda olmamana oldukça alıştım. Open Subtitles لا تزعج نفسك، أنا إعتدت على فكرة عدم وجودك فى الأرجاء.
    İçinde saklanacak yerler yapmaya alıştım sanırım. Open Subtitles . حسناً ، نوعاً إعتدت على بناء أماكن لأختبى بها
    Hiç akıl karı değil, ama buraya alıştım. Open Subtitles يبدو جنونا ، لكنني إعتدت على الأمر هنا
    Bunu Japonya'da yapmaya çok alıştım. Open Subtitles لقد إعتدت على فعل ذلك في اليابان
    Birkaç ayda bir öbür yüzünü çevirme tavsiyesine uymadınız ve şimdi de yatağınız içine göçtü, ve siz de "Bu yatağa alıştım, olsun ama paketinden yeni çıktığı halini özlemiyor değilim." diyorsunuz. Open Subtitles أنتِ لم تستمعى إلى النصائح التى قيلت لكى منذ بضعة أشهر والأن تقولى لنفسكِ لقد إعتدت على الأمر ولكننى لا أحبذ هذا الشعور بل أننى أشعر أن هنالك شئ جديد سيحدث
    Muhabirlerden nefret ederdim. Open Subtitles لقد إعتدت على كراهية الصحفيين
    Şimdiye kadar alışmış olman gerekiyordu Open Subtitles لقد إعتدت على ذلك بالإضافة إلى كونه بحث ليوم السابع عشر
    Yatağıma alışmıştım. ev rahatı bekleme. Open Subtitles إعتدت على فراشي لن أشعر كما كنت ببيتي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد